| Rahattı çünkü İngilizce sınavlarını değerlendireceği altı sınıfa not vermekten kurtulmak için bu mazerete alışmak durumundaydı. | Open Subtitles | مرتاح لأنه يستطيع أستخدام هذا كعذر للخروج من علامات ستة صفوف من أمتحانات اللغة الأنجليزية |
| Onlar giriş sınavlarını idare ederler. | Open Subtitles | يديرون أمتحانات القبول |
| Vizeler biter bitmez dairelere bakacağız. | Open Subtitles | سنبحث عن شقة بمجرد أن تنتهى أمتحانات منتصف العام. |
| Vizeler onlar. Büyük değiller. | Open Subtitles | اجل، أنها أمتحانات نصفية، لا تعني أي شيء. |