"أمراَ" - Translation from Arabic to Turkish

• şey

Belki farklı bir şey denemeliyiz. Bu gecenin tek gecemiz olması o kadar kötü değil, değil mi?
لو أن هذه هي ليلتنا الوحيدة معاَ ، فإن هذا ليس أمراَ سيئاَ أليس كذلك ؟

Onu uzun süredir tanıyorum ve onun böyle bir şey söyleyeceğine inanmıyorum.
أعرفه لوقت طويل ولا أظنه يقول أمراَ كهذا

İçimdeki, kötü bir şey olacağına dair duygudan kurtulamıyorum.
لا يمكنني هز الشعور بأن أمراَ سيئاَ سيحدث

Önemli bir şey olmadığına inanacak kadar içiyorum ama birini öldürmek önemli birşey değil mi?
أعني أشرب ما يكفي يمكن أن أقول لنفسي أنه ليس أمراَ كبيراَ

Söylemedim çünkü o kadar da önemli bir şey değildi.
لم أخبرها لأنني لم أعتقد أنه سيكون أمراَ كبيراَ

Bunda gerçek payı da var çünkü her seferinde, o kişi aşağılık bir şey saklıyor olurdu.
إنهم عباقرة هذه حقيقة لأنه في كل مرة يخفي ذلك الشخص أمراَ وحشياَ

Bu dünyada sana tek bir şey öğrettiysem o da her hikayenin birden fazla tarafı olduğudur.
لو كنت علمتك أمراَ واحداَ في هذا العالم هو أن هناك أكثر من جانب لكل قصة

Hâlâ soruşturma altında olan ve bir şey öğrenir öğrenmez size bilgi vereceğimiz bir şeymiş gibi geliyor, tamam mı?
يبدو أنه أمراَ لايزال تحت التحقيق وسرعان مانعرف شيئاً سنخبرك، مفهوم؟

Bu inanılmaz akıl almaz bir şey.
أمراَ مخجل لايصدق، متعذراَ تبريره

Bak, eğer beni hayatında istiyorsan, anlaman gereken bir şey var.
إذا أردتني في حياتك تقبلي أمراَ واحداَ

Söylemesi feminist bir şey değil, ama bardaki birkaç kadın sanki hiç işleri yokmuş gibi seni etiketliyorlar.
هذا ليس أمراَ قابلاَ للمساومة لكن هنالك مجموعة نساء خارج الحانة يصنفونك بالــ " اللحم اللاصق " وكأنه ليس شأن أحد

Opie'ye ve ailesine yapmış olduğun şey, tek bir şeyi kanıtlıyor.
ما فعلته مع " أوبي " وعائلته يثبت أمراَ واحداَ

Seninle birlikte başlattığımız şey, iyi bir amaç için, iyi bir yoldu.
ما بداناه كان أمراَ جيداَ ولسبب وجيه

Bir şey sorayım.
دعني أسئلك أمراَ واحداَ

Donna'yla ilgili bir şey buldun, değil mi?
اكتشفت أمراَ يتعلق بـ " دونا "

Bir saniye bekle. Bir şey var.
انتظروا لحظة إليكم أمراَ

Kötü bir şey değil bu.
هذا ليس أمراَ سيئاَ أيضاَ