| Belki sizi şaşıtacağım ama, benim bir özel hayatım var. | Open Subtitles | -ألا يمكنك فعل هذا اللّيلة؟ -كلا . لأنّي، صدّق أو لا تُصدّق، أملك حياة أيضاً. |
| - Melinda, benim de bir hayatım var! | Open Subtitles | (مليندا)، أنا أملك حياة خارج الجامعة اتفقنا؟ |
| Sadece bir hayatım var, Angela ve o hayatı sürekli frenlemek istemiyorum bu yüzden çalışmak istiyorum. | Open Subtitles | (أتعلمين، أنا أملك حياة واحدة يا (أنجيلا وأرغب أن أقضيها بأمان الآن أنا أود فعلاً أن أعمل |
| O odada öleceğimi düşündüğüm zaman asla bir hayatım bile olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | عندما إعتقدت أنني سأموت في تلك الغرفة، أدركت أنني لم أملك حياة أبداً. |
| Benim bir hayatım olmadığına göre bütün gün sizin hayatınızı zehir edebilirim! | Open Subtitles | لا أملك حياة تتيح لي النهار كله لأفسده لكم |
| Burada bir hayatım var ve gitmiyorum. | Open Subtitles | أملك حياة هنا، ولن أغادر. |
| Benim de senin gibi bir hayatım var. | Open Subtitles | أملك حياة مثلك |
| Eğer bu mektubu görseydim çok farklı bir hayatım olabilirdi. | Open Subtitles | ألا تفهــم؟ كان يمكن أن أملك حياة مختلفة كليـا، إذا رأيت الرســالة، |
| - Ordu dışında bir hayatım olmadığı. - Öyle demek zorunda kaldım. | Open Subtitles | عن أنني لا أملك حياة خارج الجيش - حسناً،كان عليّ أن أبدو مُقنعاً - |
| İyi bir hayatım yok. Yıllardır mutlu değilim adamım. Yıllardır! | Open Subtitles | لا أملك حياة طيبة، لم أكن سعيداً منذ سنوات يا رجل، مضت سنوات! |