| Onları hapse atmak, zorla çırılçıplak soymak, alçaltmak, onları istila etmek, işgal etmek ve öldürmek daha kolaydır, çünkü onlar artık sizin güvenliğiniz karşısında bir engelden başka birşey değildir. | TED | من السهل سجنهم، إجبارهم على التعرّي، إهانتهم، إحتلالهم، غزوهم وقتلهم لأنهم العقبة الوحيدة الآن أمام أمنك. |
| Hayır, güvenliğiniz ihlal edilmiş ve kime güveneceğimizi bilmiyoruz. | Open Subtitles | كلا، أمنك تم إختراقه ولا نعرف من يجب أن نثق به |
| 30 yıl boyunca sana güvenliğin için inanılmaz meblağlarda paralar ödedik. | Open Subtitles | لقد دفعنا لك الكثير طوال ثلاثين عام من أجل أمنك |
| güvenliğin sağlam değilse, seninle iş yapamayız. | Open Subtitles | إذا أمنك ليس مُحكم، لا يمكننا القيام بالعمل |
| Yabancı bir eş, güvenliğini tehlikeye atabilir. | Open Subtitles | و أنا جاد فى زواجى بها زوجة من الخارج قد تعرض أمنك للخطر |
| O, senin güvencen. | Open Subtitles | هذا من أجل أمنك |
| Eğer sizin için mümkün olabilirse, güvenliğiniz için tüm sorumluluğu üstlenebilirim. | Open Subtitles | إن كان مقبولاً لكِ فإني أرغب بإستلام مسؤولية أمنك |
| Ne sahip olduklarınız için, ne geleceğiniz için ne de güvenliğiniz için. | Open Subtitles | سواءًا لممتلكاتك أو لمستقبلك أو حتى أمنك |
| Hayır, güvenliğiniz ihlal edilmiş ve kime güveneceğimizi bilmiyoruz. | Open Subtitles | كلا، أمنك تم إختراقه ولا نعرف من يجب أن نثق به |
| - Kendi güvenliğiniz için. - Umurumda değil, ona anlatmalıyım! | Open Subtitles | هذا للحفاظ علي أمنك - لا يهمني علي أن أخبره - |
| Çok gizli bu mekan güvenliğiniz gerçekten boktan. | Open Subtitles | لدى طريقتى السرية جدا أمنك حقا مكثف جدا |
| güvenliğiniz için görevlendirildim. Çantalarınızı nereye koyayım? | Open Subtitles | سأتولى أمر أمنك , أين تود وضع حقائبك ؟ |
| - Senin güvenliğin için. | Open Subtitles | -لماذا قفلت الباب بالمفتاح؟ -من أجل أمنك |
| güvenliğin ilk denemesinde sınıfta kaldı. | Open Subtitles | فشل أمنك في اختبارهم الاول |
| Bu senin güvenliğin için. | Open Subtitles | إنها من أجل أمنك |
| Bilgin olsun diye söylüyorum, güvenliğin rezalet. | Open Subtitles | لمعلوماتك أمنك فاشل |
| güvenliğin biraz meşgul. | Open Subtitles | ؟ . رجال أمنك مشغولون |
| Senin kişisel güvenliğini sağlamak için her zaman burada olmayacağım. | Open Subtitles | لن أكون دوماً هنا كشبكة أمنك الخاصة |
| Fakat, bizim Washington'daki önceliğimiz sizin ve ailenizin güvenliğini garanti altına almaktır. | Open Subtitles | لكن أولويتنا هنا في (واشنطن) هي ضمان أمنك وأمن عائلتك |
| O, senin güvencen. | Open Subtitles | هذا من أجل أمنك |