| Bebeğin sesi, annemin beyninde ilk hafıza tepkisini harekete geçirmiş olmalı. | Open Subtitles | مؤكد أن صوت الطفل حث عقل أمي على الاستجابة لاستعادة الذاكرة |
| annemin eskiden geçirdiği şu gerçekten kötü astım ataklarını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين عندما أعتادت أمي على الإصابة بنزلات الربوّ الحادةّ تلك ؟ |
| annemin elbiselerini yatağa vücudunun şeklinde serer orada olduğunu hayal ederdim. | Open Subtitles | أضع ثياب أمي على فراشها على هيئة جسدها وأتخيل أنها هناك. |
| anneme her şey için teşekkür et, tamam mı? | Open Subtitles | من غير أن أودعك أشكر أمي على كل شيء, حسناً؟ |
| Annem bir borsacı ile randevuda. | Open Subtitles | أمي على موعد مع سمسار الأوراق المالية |
| Sence kahrolası dünyayı istiyorum Annemi görmek için...bunun gibi mi? | Open Subtitles | أتظن أني أريد أن يرى العالم اللعين كله أمي على هذه الشاكلة؟ |
| O, herkese Annemle, Paris'te tanıştıklarını söylerdi. | Open Subtitles | كان يقوم بتقديم أمي على أنها الفتاة التي قابلها في باريس |
| Belki de annem haklıydı. Belki artık futbol oynamamalıyım. | Open Subtitles | ربما أمي على صواب ربما لا ينبغي أن ألعب كرة بعد الآن |
| Benim annem de muhtemelen uyuşturucu patronuyla randevuya çıkacak. | Open Subtitles | تواعد أمي على الأرجح أحد لوردات المخدرات |
| Ben çocukken, annem beni yıldızlara bakmak için çatı katına çıkartırdı. | Open Subtitles | عندما كنت طفلاً, إعتادت أمي على أخذي للسطح للنظر إلى النجوم |
| Şimdi git ve annemin eski odasına derhâl ateş yak. | Open Subtitles | اذهب الآن وأشعل لها نيراناً في غرفة أمي على الفور |
| 15 yıldan beri, kan gibi akmaktaydı annemin gözlerinden gözyaşı sen o benti kırdın. | Open Subtitles | منذ 15 سنة والدم الذي كان يتدفق خلال عيون أمي على شكل دموع لقد فتحت الأبواب على مصراعيها الأن |
| annemin elbisesini bu bencil ineğin üzerinde görmektense binlerce kez ölmeyi tercih ederim! | Open Subtitles | أفضّل أن أموت ألف مرّةٍ من أن أرى ثوب أمي على تلك البقرة الأنانية |
| Ama hala annemin göğsüme yaslanıp ağlamasına karşı bir savunma bulamadım. | Open Subtitles | ... لا زلت عاجزاً عن مقاومة دموع أمي ... على قميصي |
| Ama hala annemin göğsüme yaslanıp ağlamasına karşı bir savunma bulamadım. | Open Subtitles | ... لا زلت عاجزاً عن مقاومة دموع أمي ... على قميصي |
| Neyse, ertesi sabah anneme neler olduğunu sordum bana ne hakkında konuştuğumu bilmediğini söyledi. | Open Subtitles | على كلِ، في الصباح التالي سألت أمي على ما حدث فقالت أنها لا تعرف ما أتحدث عنه.وعندما الححت في السؤال.. |
| Lütfen internette anneme bakmayı kes Neil. | Open Subtitles | من فضلك, توقف عن النظر إلى أمي على الإنترنت, نيل |
| Annem bir okyanus ötemde. | Open Subtitles | أن أمي على بعد محيط منّا |
| Annem bir şey der mi? | Open Subtitles | هل ستوافق أمي على ذلك؟ |
| Ve artık Annemi öldüğü için suçlayamazsın. | Open Subtitles | ولا يمكنك أن تستمر في لوم أمي على وفاتها |
| Telefonda Annemle konuştum ve ona gideceğime söz verdim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَتكلّمُ مع أمي على الهاتف ووعدتها بالذهاب لزيارتها |
| Harika. Şimdi de annem Lessner'ları davet ettiriyor. | Open Subtitles | رائع، و الآن تجبرني أمي على دعوة الطبقة السفلى |
| annem de ezik babamla o kadar evli kalırdı ama babam onu terk etti. | Open Subtitles | وكانت أمي على وشك أن تبقى مع أبي الفاشل مدةً أطول لكنّه هجرها |
| Ben küçük bir çocukken, annem beni oyun bahçesine götürürdü. | Open Subtitles | عندما كنتُ طفلةً صغيرة إعتادت أمي على أخذي الى ذلك الملعب |