| Evet, annem ve onun kaçık tiyatro okulundan arkadaşlarıyla bir cuma gecesi. | Open Subtitles | نعم، ليلة الجمعة مع أمّى وأصدقائها غريبى الأطوار من صف المدرسة العليا |
| annem, herkesten çok beni sevdiğini söylerdi. | Open Subtitles | أمّى كانت تقول لي دائمًا بأنّي كنت الأفضل. |
| annem tuvalete girince kapıyı açık bırakıyor. | Open Subtitles | كانوا كالأخ و الأخت أمّى تدخل المرحاض و تترك الباب مفتوحاً |
| annem, kötü kızlar hakkında ne derdi, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين ما الذى كانت أمّى تقوله عن الفتيات القذرات؟ |
| Ama annem hayatta olsaydı evet, bunun için uğraşırdım. | Open Subtitles | لكن إذا أمّى كانت حيّة نعم، ربما أنا أعمل ذلك لأجلها |
| Sanırım annem beni anladı, ama onun konuşmaya cesareti yoktu. | Open Subtitles | أعتقد أمّى تفهم، لكنّها ليس لديها الشجاعة للكلام |
| annem restoranı kaybettiğime üzülmememi söyledi. | Open Subtitles | قالت أمّى ألاّ أقلق بشأن فقدان المطعم، أبى |
| annem tuvalete girerken kapıyı açık bırakıyor. | Open Subtitles | أمّى تدخل المرحاض و تترك الباب مفتوحاً |
| En azından annem ve sürü hala güvendeydi. | Open Subtitles | لكن على الأقل كانت أمّى والقطيع فى أمان |
| annem anlattı, evlendiğiniz zaman... büyükbabam sana bademli süt içirirmiş. | Open Subtitles | -أهكذا إذن؟ أمّى أخبرتنى أن جدي أعطاك حليباً باللوز قبل زفافك. |
| annem birincinin kutsal, ikincinin lanet olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | أمّى كانت تقول لى دائماً "طفل واحد رحمة، طفلين لعنة" |
| - Bir babam, bir annem üç erkek kardeşim, dört kız kardeşim, bir de ben. | Open Subtitles | عِنْدي أبّى، أمّى. . . ثلاثة إخوةِ، أربع أخواتِ. |
| Tıpkı senin annen gibi benim annem de çok güçlü bir cadıydı. | Open Subtitles | أمّى كانت مثل أمك ساحرة عظيمة القوى. |
| annem bu albüme bayılırdı . | Open Subtitles | كانت أمّى تحبّ هذه الأسطوانة |
| annem yeni bir kalbe ihtiyacım olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أمّى تقول أني بحاجة لقلب جديد |
| annem ve babam Luddie'ye bayılırlar. | Open Subtitles | أمّى وأبّى يحبانه بشدة |
| annem erkek patronunu anlamamıştı. | Open Subtitles | لم تفهم أمّى سيّدها |
| - annem her zaman... | Open Subtitles | تماماً كما كانت أمّى تقول |
| annem bu yüzden bunu yaptı. | Open Subtitles | لِهذا أمّى فعلت هذا |
| annem bana öğütledi hep, | Open Subtitles | وضّحت لى أمّى كل شىء، |