| Lütfen annemin o gösterişli uğurlamayı yapmasına izin verme, tamam mı? | Open Subtitles | فقط رجاءً لا يَتْركُ خطةَ أمِّي هذا التوديعِ المُبهرجِ لي، موافقة؟ |
| Büyükbabam kod için annemin doğum tarihini kullanmış, ve onu bilen tek kişi benim. | Open Subtitles | هو كَانَ جَدَّي الذي إستعملَ تأريخ ولادةِ أمِّي لـ كلمة السر وأَنا الوحيدُة التي تعرف الرقم |
| Evet, 32 yaşındayım annemle beraber kalıyorum ve bir video dükkânında çalışıyorum. | Open Subtitles | عظيمة. نعم، 32. العيش في البيت مَع أمِّي والعملِ في محلِ الفيديو. |
| Geçen haftaya kadar annemle Houston, Teksas'ta yaşıyordum. | Open Subtitles | حتى الأسبوع الماضي، عِشتُ مع أمِّي في هيوستن. |
| Babama, Annemi terk etmeden sorduğumda o da böyle söylemişti eminim ki-- | Open Subtitles | حَسناً، ذلك الذي أَبُّي قالَ عندما سَألتُه إذا هو كَانَ ذاهِباً إلى الكفالة على أمِّي وكما هو متوقع |
| anneme kötü birşey olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ أيّ شئَ سيئَ يحدث إلى أمِّي. |
| Ya annem baş vampirle çıkıyorsa? | Open Subtitles | ما الذي يَحْدثُ لو أمِّي تواعد رئيس مصّاصَ الدماء؟ |
| annemin sigaralarından birini alıp karanlıkta verandaya çıkmıştım. | Open Subtitles | وحَصلَ على أحد سجائرِ أمِّي وخَرجَ في السقيفةِ في الظلامِ. |
| Hayır, aile içinde denir ki, babamın kötü huylu olması... annemin çirkinliği yüzündendir. | Open Subtitles | لا في عائلتنا نقول أن أبي عصبي بسبب قُبحِ أمِّي |
| Aynı şey annemin de başına gelmişti. Ama onunki kediydi. | Open Subtitles | تَعْرفُ، نفس الشيءِ حَدثَ إلى أمِّي مرّة، فقط بقطّتِها. |
| annemin erkek arkadaşlarından biri onu dövmeye başlamıştı bende bir şişe aldım ve onu kafasında parçaladım. | Open Subtitles | إحدى أمِّي بَدأَ صديقها بضَرْبها وأنا فقط رفعتُ القنينة وكَسرتْها على رأسهِ. |
| Şey, aslında güzel bir fotoğrafımız var annemin eyalet hapishanesine girerken çektirdiği. | Open Subtitles | حَسناً، عِنْدَنا بَعْض الواحدِ الجيدةِ جداً أمِّي أسفل في سجنِ المقاطعةَ. |
| Tek istediğim, ölen annemle seks yapmakmış. | Open Subtitles | أَعْني بأنّه بخيرُ. كُلّ أُريدُ أَنْ أعْمَلُ يُمارسُ الجنس مَع أمِّي الميتةِ. |
| annemle konuştuktan iki dakika sonra.... ...ahizeyi tutan elimin tırnaklarını yemeye başlıyorum... | Open Subtitles | لذا هناك أَنا، تَكْبحُ الأظافرُ في الحقيقة نفس اليَدِّ الذي يَحْملُ الهاتفَ، لَيسَ دقيقتين بعد أَنا على مَع أمِّي. |
| O rüyayı annemle konuştuğum günlerde gördüğümü fark ettim. | Open Subtitles | لذا لاحظتُ بأنّني عِنْدي هذا في أغلب الأحيان حلم مباشرةً بعد أَتكلّمُ مع أمِّي. |
| Ve babam beni ve Annemi almak için itfaiye istasyonunundan erken çıkmıştı. | Open Subtitles | وأَبّي تَركتْ محطّةُ الإطفاء مبكراً لإلتِقاط أمِّي وآي . |
| Gerçek şu ki, Annemi kaybettim. | Open Subtitles | إنّ الحقيقةَ... لقد أصبحتُ منفصلاً عنْ أمِّي... |
| Gerçek şu ki, Annemi kaybettim. | Open Subtitles | إنّ الحقيقةَ... لقد أصبحتُ منفصلاً عنْ أمِّي... |
| Evet, anneme boşanma işlerinde yardım etmekle meşguldüm. | Open Subtitles | نعم، أنا كُنْتُ مشغولةً في مُسَاعَدَة أمِّي خلال طلاقها. |
| Ben o yüzüğü anneme doğum günü hediyesi olarak almıştım. | Open Subtitles | لقد اشتريت خاتمًا من أجل أمِّي كهدية لعيد ميلادها |
| Acaba annem Philadelphia'dan izleyebilecek mi? | Open Subtitles | أَتسائلُ إذا كانت أمِّي سَتَرى ذلك في فيلاديلفيا |
| Bütün bunların üstüne annem aklımdan hiç çıkmıyor. | Open Subtitles | وأنا لا أَستطيعُ التَوَقُّف عن التَفكير بشأن أمِّي. |
| Annemden kalan yegane şey. | Open Subtitles | أنه الشيءُ الوحيدُ الذي تَركتُه لي أمِّي. |