| Adam ölüyor, kuşlar etinden yiyor beleşçiler botlarını alıyor, biri arazisini alıyor ve ben de hikayesini alıyorum. | Open Subtitles | رجل يموت , تقتات الـطيور على لـحمه الـصيادون يأخذون أحذيته , شخصٌ ما يـنال أرضه و أنا أنال حـكايته. |
| İlk kez bir ödül alıyorum, film endüstrisinde büyük bir ödül. | Open Subtitles | هذه أول مرة أنال فيها جائزة، جائزة كبيرة في مجال صناعة الأفلام |
| Çabucak boşanırız, bana güzel bir nafaka bağlatır, ben de her ay o nafaka çeklerimi alırım. | Open Subtitles | ثم يحدث الطلاق بيننا ثم أنال نفقاتي وأستلم منه تلك النفقات شهرياً |
| Polislere seni gördüğümü söylesem bile ödül alırım. | Open Subtitles | لو أخبرت رجال الشرطة أنى رأيتك سوف أنال مكافأة |
| Onu yakaladığımda, ki onu yakalayacağım onu aşağı atman için daha yüksek bir pencere bulmamız gerekecek. | Open Subtitles | عندما أنال من هذا الرجل .. وسأنال منه سنجد نافذة أعلى لتقذفيه منها |
| O buna değmez. İnsanlar ölüyor, Michael ve bu yüzden onu yakalayacağım. | Open Subtitles | إنها لا تستحق هذا يا (مايكل) إن الناس يموتون بسببها و لن أتوقف حتى أنال منها |
| Paranızı almak isterdim ama gururum buna engel | Open Subtitles | أود أن آخذ نقودك و لكننى أفضل أن أنال كبريائى |
| - Lütfen, o zevk bize ait tüm övgüleri ben alıyorum böylece daha da iyiye gidiyor işte. | Open Subtitles | -رجاءً ، إنّه لمن دواعي سرورنا كما إنّي أنال التقدير من جراء هذا ، لذا فالأمر سار أفضل مما ينبغي |
| Bir dakika. Ben fedakârlığımın karşılığında ne alıyorum? | Open Subtitles | مهلا , وماذا أنال أنا لأجل تضحياتي ؟ |
| Tüm geçitlerin izinlerini alıyorum. | Open Subtitles | إنّي أنال أذونات عند كل البوابات. |
| Böylece kardan da hisse alıyorum. | Open Subtitles | هكذا أنال كل الحصص |
| 3 numaralı alandan mavi örnek kodu alıyorum! | Open Subtitles | أنال أرى أزرقا اجعل مشابها لمجال #3! |
| Umarım performans görüşmemde altın yıldız alırım efendim. | Open Subtitles | أتمنى أن أنال النجمة الذهبية في مراجعة أدائي يا سيدي |
| Kendimi ifade edebilmek adına çok ileri gitmemle bilinirim. Fakat daima keskin sonuçlar alırım. | Open Subtitles | عهدت التمادي لإيضاح نيّتي لكنّي دائمًا أنال مرادي |
| Yani, ben nasıl olur da F alırım? | Open Subtitles | أَعْني كيف لي أن أنال علامة اف؟ |
| İstediğim kadar bira alırım. | Open Subtitles | يمكنني أن أنال ما شئت من البيرة. |
| O orospu çocuğunu yakalayacağım. | Open Subtitles | سوف أنال من ذلك الحقير السافل |
| Eninde sonunda onları yakalayacağım. | Open Subtitles | سوف أنال منهم في النهاية. |
| Charnier'in peşinden geldim ve onu yakalayacağım! | Open Subtitles | لقد سعيت وراء (شارنير) و سوف أنال منه. |
| Pat, onu yakalayacağım. | Open Subtitles | (بات) سوف أنال منه إنها مجرد مسألة وقت |
| Evet tamam, o işi almak beni biraz şerbetlendirdi. | Open Subtitles | حسناً، لقد غشيت فى ملخصى قليلاً كى أنال تلك الوظيفة. |
| Bu terfiyi almak için, şimdi işe gitmem gerek. | Open Subtitles | حسناً, يجب أن أذهب الى العمل ان كنت أريد أن أنال الترقية |