"أنا آسفة يا" - Translation from Arabic to Turkish

• Özür dilerim
• Kusura bakma
• - Üzgünüm
• - Çok üzgünüm

Özür dilerim, beyefendi, bunun bir ölüm kalım meselesi olduğunu söylediler.
أنا آسفة يا سيدي لأن أقول أنها مسألة حياة أو موت

Özür dilerim, bebeğim. Bunu görmek zorunda kaldığın için üzgünüm.
أنا آسفة يا عزيزي أنا آسفة يا عزيزي لرؤيتكَ هذا

- Özür dilerim, Anne..ama bugün bir Noel Baba bulmam gerekiyor...
أنا آسفة يا أمي ، ولكن اليوم أنا بحاجة لإيجاد سانتا

Kusura bakma, Aria, tenezzüle karşı çok az tolerans gösteririm.
أنا آسفة يا آريا ،لدي تحمل قليل جداً للتعالي

- İyi geceler balım. - Üzgünüm bebeğim.
تصبحين على خير , يا عزيزتي أنا آسفة , يا حبيبتي

- Bir korsanın kanı. - Çok üzgünüm. Bağışla beni.
دم القرصان أنا آسفة يا ويل سامحني -

O kadar da uzak olduğunu bilmiyordum. Özür dilerim anne.
لم أعلم اننا سنذهب لهذه المسافة أنا آسفة يا أمي

Özür dilerim. Eğer istemiyorsan bu konuda konuşmayız bile.
أنا آسفة يا عزيزى لن نتحدث عن الأمر إذا لم ترغب بهذا

Özür dilerim efendim ama söylemeye cesaret edemediğinizi görünce...
أنا آسفة يا سيدي لو لم أقل ، لما فعلتَ أبدًا

Sevgilim, Özür dilerim, daha dikkatli olmalıydım ama o kadar ikna edici konuştu ki.
أنا آسفة يا عزيزي كان يجب أن أعرف لكنه بدا مقنعاً

Özür dilerim Bay Thomas. Sizinle konuşmak için ısrar ediyor.
أنا آسفة يا سيد توماس إنه مصر على التحدث إليك , لا يمكننى التخلّص منه

Özür dilerim, kaleminizi görmedim. Aslında hala göremiyorum.
أنا آسفة يا عضو الكونغرس، لم أر دبّوسك، في الحقيقة ما زلت لا أراه

- Sonra biraz kemik dansı, sonra çaça biraz dil çalışması, yatağa giden en kısa yol. - Bayan Doubtfire lütfen! - Seni utandırdım galiba, Özür dilerim.
أنا آسفة يا عزيزى لقد تحدثت كثيراً ، آسفة

Özür dilerim ama uçak kalkana kadar beklemek zorundasınız.
أنا آسفة يا سيدي. سوف يكون عليك أن تنتظر حتى نكون في الجو.

Özür dilerim Doktor ama bence asıl önemli olan bu.
أنا آسفة يا دكتورة لكنني أعتقد بأنّها القضية بالضبط

Tatlım, seni heyecanlandırdığım için Özür dilerim.
أنا آسفة يا عزيزتي أني شغلت بالكِ بالكثير

- Özür dilerim hayatım. Sadece kendimi affettirmek istedim.
أنا آسفة يا عزيزي, أردتُ فقط أن أقدّم تعويضاً

Kusura bakma Doktor ama muhafaza etmen gereken bir kasa var.
أنا آسفة يا دكتور لكن لديك سرداباً لتحرسه

Kusura bakma, bebeğim. Bize biraz daha izin verir misin?
أنا آسفة يا عزيزتي، لكن أيمكنك أن تمنحينا القليل من الوقت رجاءً ؟

- Üzgünüm ama bunu yapamam.
أنا آسفة يا سيدي لا أعتقد انه يمكنني فعل هذا

- Çok üzgünüm hanımlar.
أنا آسفة يا سيدات