| Yeni bir yer bulmam bu kadar uzun sürdüğü için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف أنه أخذ مني وقتا طويلا ليجد لنفسه مكانا. |
| Buraya kadar gelmek zorunda kaldığınız için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف أنه توجب عليك الى القدوم الى هنا |
| Babasız büyüdüğün için üzgünüm ama ben onun için de gönüllü olmadım. | Open Subtitles | أنا آسف أنه لم يكن لديك أب حين كنت تكبر ولكنى لم أتطوع لأكون أباك |
| Böyle duyduğun için üzgünüm, kusura bakma. | Open Subtitles | أنا آسف أنه كان عليك أن تسمع الخبر هكذا، يا رجل، فعلاً آسف. |
| Chris bununla tek başına savaşmak zorunda olduğun için üzgünüm. | Open Subtitles | كريس ، أنا آسف أنه كان عليك أن تمر بهذا وحدك |
| Bugüne kadar fark edemediğim için üzgünüm ama sizleri çok seviyorum, çocuklar. | Open Subtitles | أنا آسف أنه أخذني حتى اليوم لتحقيق هذا، ولكن أنا حقا أحب فعلا يا رفاق. |
| Aramızda anlaşmazlıklar olduğu için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف أنه كان هناك صراع بيننا |
| Hiç takılamadığımız için üzgünüm ama sana hep şiirlerinin çok yaratıcı olduğunu söylemek istemişimdir. | Open Subtitles | .... أنا آسف أنه لم تتسنى لنا فرصة التعارف. لكنني أردت دائماً أن أخبركِ |
| Bu şekilde sona erdiği için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف أنه انتهى بهذه الطريقة. |
| Seni ısırdığı için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف أنه عضك |
| Hey bak arayan babam olmadığı için üzgünüm. | Open Subtitles | .أنت. أنا آسف أنه لم يكن أبي |
| Yok, hiçbir şey. Olduğu için üzgünüm. | Open Subtitles | كلا، لا شيء أنا آسف أنه حدث |
| - Bu şekilde olduğu için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف أنه تحت هذه الظروف. |
| AldatıIdığın için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف أنه تم الكذب عليكِ |
| İşe yaramadığı için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف أنه لم ينجح في مسعاه. |
| Hayal kırıklığın için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف أنه لم ينجح في مسعاه. |
| Çok geç son bulduğu için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف أنه استمر طويلا |
| Rachel, böyle olduğu için üzgünüm. | Open Subtitles | -ريتشل، أنا آسف أنه جرى هكذا |
| - Pope, Sara'ya yetişemediği için üzgünüm. | Open Subtitles | (بوب) أنا آسف أنه لم يستطع اللحاق بسارة |