| Üzgünüm ama siz kendiniz onun ölüm emrini imzalamıştınız. | Open Subtitles | أنا آسف أيها الكولونيل , لكنك وقعتَ أمر الاعدام بنفسك |
| Üzgünüm, yoldaş Kaptan. Karınız... | Open Subtitles | أنا آسف أيها الرفيق القبطان لقد كانت زوجتك إمرأة جميلة |
| Yukarı çıkıyor. Üzgünüm, evlat. Bunun için herkesten özür diliyorum. | Open Subtitles | أنا آسف أيها الطفل أنا أعتذر مقدما لكل شخص عن هذا |
| Ajan Eppes, Özür dilerim, gerçekten araba sürerken telefonda konuşmayı sevmiyorum. | Open Subtitles | أنا آسف أيها العميل إيبس ، ولكني حقا لا أحب التحدث بالهاتف أثناء القيادة |
| Özür dilerim, Bay Cromwell, sizi görmedim... | Open Subtitles | ..أنا آسف أيها اللورد كرومويل ، لم أراك، أنا |
| Üzgünüm, Başrahip! Kızdan herhangi bir iz yok. | Open Subtitles | أنا آسف أيها الكاهن الأكبر ليس هناك إشارة لها |
| Üzgünüm binbaşı, ama elimizde hiç bir şey yok. | Open Subtitles | أنا آسف أيها الرائد ، لكن ليس لدينا أي شيئ |
| Üzgünüm, efendim. Numaradan cevap alamıyorum. Bağlantıda bir sorun var. | Open Subtitles | أنا آسف أيها المحقق لا أتلقى أي رد من الرقم توجد مشكلة بالإتصال |
| Üzgünüm, Yarbay. Emirlerim var. | Open Subtitles | أنا آسف أيها الكولونيل ، فلدى أوامر أنفذها |
| Üzgünüm Arayıcı, dostların çok güçlü. | Open Subtitles | أنا آسف أيها الباحث ، صديقتيك قويتين جداً. |
| Üzgünüm, yabancı, doktor artık çalışmıyor. | Open Subtitles | أنا آسف أيها الغريب، الطبيب لم يعد يمارس عمله. |
| Üzgünüm, Yüzbaşı. Yorgun olduğunu biliyorum ama biz de bundan bıktık. | Open Subtitles | أنا آسف أيها الكابتن , أعرف أنك متعب .. و نحن هنا متوترون |
| Üzgünüm ahbap, ben daha lisedeyim. | Open Subtitles | أنا آسف أيها متأنق، أنا في مرحلة ثانوية. |
| Üzgünüm, Yüzbaşı, ama onlar sadece savaş zamanı verilir. | Open Subtitles | أنا آسف أيها النقيب تلك المستودعات يتم فتحها فقط في حالة نشوب الحرب |
| Biraz geciktiğim için Üzgünüm millet. | Open Subtitles | أنا آسف أيها الجميع, أنا متأخر بضعة دقائق. |
| Üzgünüm iyi kral, ancak bunu indireceğiz. | Open Subtitles | أنا آسف, أيها الملك الطيّب, ولكننا سنقوم بأخذ هذه, أليس كذلك؟ |
| Üzgünüm, Doktor, ama acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أنا آسف أيها الطبيب ، ولكنها قالت أن الأمر عاجل |
| Özür dilerim Memur Bey. Gideceğim yolu bulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا آسف أيها الضابط، لقد كنت أبحث عن الإتجاهات وحسب. |
| Herkesten Özür dilerim... Söz konusu bile olamaz. | Open Subtitles | أنا آسف أيها الناس، إنه أمر غير وارد. |
| Özür dilerim komiserim, ama daha önce böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | - نعم سيدي - أنا آسف أيها الليفتانيت، ولكني لم أشاهد شيئ مثل هذا من قبل |