| Elimde bu kumandayı tutuyorum; ona bakmıyorum bile ve onu herhangi bir problem yaşamadan idare edebiliyorum. | TED | أنا أحمل جهاز التحكم هذا في يدي، حتى أني لا انظر إليه، يمكنني التحكم فيه بدون أية مشكلة. |
| Elimde taş gibi kanıtı tutuyorum ama bir bok yapamıyorum. | Open Subtitles | أنا أحمل دليل أدانة ولا أستطيع فعل شيئ به |
| Bunu da insanların gözünü alsın diye taşıyorum. Tamam, görüşmek üzere. | Open Subtitles | أنا أحمل هذا الجهاز لإضاءته في عينيّ الناس، حسناً، أراك لاحقاً |
| 15 metrelik yüksek dayanıklı çelik bir kablo taşıyorum tam burada. | Open Subtitles | أنا أحمل معي 50 قدماً من الكابل الصلب العالي الشدّة هنا. |
| Anahtarlar bende. Arabanın anahtarları bende. Tamam mı? | Open Subtitles | أنا أحمل المفاتيح أنا أحمل مفاتيح السيارة |
| Ajan Nash'in olabileceği otellerin yerlerini indiriyorum. | Open Subtitles | أنا أحمل سجلات الفندقين معا للبحث عن العميل ناش |
| Seni de yanıma alacağım. | Open Subtitles | أنا أحمل إليكم. |
| Düşmanınızı içimde taşıdım. | Open Subtitles | أنا أحمل عدوكم داخلي |
| Elimde okulumuzun yeni ahlak kurallarını tutuyorum. | Open Subtitles | أنا أحمل أمامكم نسخة من قانون شرف المدرسة الجديد. |
| Bir erkeğin geleceğini belki de akıl sağlığını ellerimde tutuyorum. | Open Subtitles | أنا أحمل مستقبل ذلك الرجل بيدي صحة العلقة أيضًا |
| İşaret fişeğini tutuyorum öyle, ayağım yulaf ununun üzerinde. | Open Subtitles | أنا أحمل شعلة طريق فحسب وأقف على بعض الدقين |
| O lanet olası şeyi tam olarak sağ elimde tutuyorum. | Open Subtitles | أنا أحمل هذا الشئ العين في يدي الأن |
| Maris, somun anahtarını tutuyorum. | Open Subtitles | ?"? ماريس" أنا أحمل شيئًا يشبه مفتاح البراغي |
| Tanrı üstüne yemin ederim, karnımda çocuğunu taşıyorum ve onu babasız büyütmek istemiyorum. | Open Subtitles | بحق السماء، أنا أحمل طفله بأحشائي. و أود أن يكون له أباً. |
| Biyolojik bir silah taşıyorum! | Open Subtitles | ماذا يحدث هنا بحق الجحيم ؟ أنا أحمل سلاح بيولوجي |
| Ben bir yıldır bu ailenin yükünü sırtımda taşıyorum. | Open Subtitles | أنا أحمل هذه العائلة على ظهري لأكثر من سّنة |
| "Deli gibi seviştik ve ben onun çocuğunu taşıyorum. | Open Subtitles | لقد كان يوما مثيرا و أنا أحمل الآن طفلــه |
| Şimdilerde, zengin şımarık kızların tenis çantalarını taşıyorum. | Open Subtitles | 15 سنوات الآن أنا أحمل حقيبة التنس لفتاة صغيرة غنية |
| Virüs bende şu anda fakat biri beni öldürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | أنا أحمل الفيروس لكن هُناك أحدهم يحاول قتلي |
| Bu eşit bir müsabaka değil. Silah bende. | Open Subtitles | لا يمكنك طلب ذلك أنا أحمل المسدس |
| Tamamdır, fotoğrafı programa indiriyorum. | Open Subtitles | حسنا، أنا أحمل الصور إلى البرنامج. |
| Birini kaybetme durumu veritabanını indiriyorum. | Open Subtitles | أنا أحمل بيانات عن خسارة شخص ما |
| Seni de yanıma alacağım. | Open Subtitles | أنا أحمل إليكم. |
| Ben tabutunu taşıdım. | Open Subtitles | أنا أحمل تابوته |