"أنا أريده أن" - Translation from Arabic to Turkish

• istiyorum

Yaşamasını istiyorum ama onu hayata döndüremiyorum.
أنا أريده أن يكون حيا، ولا أستطيع جعله كذلك

Uzun ve ateşli bir konuşmayla ben de onun kalbini kırmak istiyorum.
و الآن أنا أريده أن يتألم أيضا بحوار طويل و ساخن

Onu geri istiyorum, Bay Poirot. O, kötü bir adam değildir.
"أنا أريده أن يعود فقط يا سيد "بوارو فهو ليس رجلاً شريراً

O onun cüzdan kaybolur onun araba anahtarları, kaybolur, onun daire kendini kilitli, ve onu yapmak istiyorum ne için iyi bir ruh hali olması gerekir Bu gece.
لقد فقد مفاتيح سيارته و فقد محفظته و أقفل على نفسه خارج شقته و أنا أريده أن يكون بمزاج جيد . بشأن ما أريد أن أفعله الليلة

Ben özel olmasını istiyorum, sen özel olmasını istiyorsun ve biliyorsun ki özel olması için uğraştık ama bilirsin...
أنا أريده أن يكون مميز و أنت تريده أن يكون مميز... و أنت تعرف لقد حاولنا... أن نجعله مميز, لكنك تعرف...

Bunun evli bir çift olarak ilk Yılbaşımız olduğunu biliyorum ve bunun özel olmasını istiyorum, ama ben...
أجل أنا أعلم أنه أول كريسماس لنا كأشخاص متزوجون و أنا أريده أن يكون مميز .... ولكنى

Bak, ben de uyanmasını istiyorum ama adam yaşlı.
أنظر... أنظر, و أنا أريده أن يستعيد وعيه, لكن... إنه رجل مسن, لذا...

Ben de uyanmasını istiyorum ama adam sonuçta yaşlı.
أنظر, و أنا أريده أن يستعيد وعيه... لكن إنه رجل مسن, لذا...

Yine de onu öldürmek istiyorum.
أنا أريده أن يعدم لقاء فعلته

Ve o şekilde kalmasını istiyorum.
و أنا أريده أن يبقى كذلك

Acı çekmesini istiyorum.
أنا أريده أن يعاني

Sadece gitmesini istiyorum.
أنا أريده أن يرحل فقط

Aslında gelmesini istiyorum.
فى الحقيقة، أنا أريده أن يأتى

Sarayımdan ayrılmasını istiyorum.
أنا أريده أن يغادر بلاطي

Onun mutlu olmasını istiyorum çünkü Maria'nın mutlu olmasını istiyorum.
أنا أريده أن يكون سعيداً , لأنني أريد أن تكون ( ماريا ) سعيدة

Beni ilgilendirmez mi? O benim babam. Kalmasını istiyorum.
إنّه أبي أنا أريده أن يبقى

Onu kuzeyde istiyorum.
أنا أريده أن يذهب هناك.

Çıksın istiyorum sadece.
أنا أريده أن يخرج فحسب

Çıksın istiyorum.
أنا أريده أن يخرج فحسب

Gitmesini istiyorum, gerçekten.
...أنا أريده أن يذهب. فعلا .