| Bunun lanet bir yatak odası olmadığını ben bile görebiliyorum. | Open Subtitles | حتى أنا أستطيع أن أرى أن هذه ليست غرفة النوم |
| Şerif, yaşadığın evi buradan görebiliyorum. Neredeyse evdesin. | Open Subtitles | أنا أستطيع أن أرى مسكنك من هنا يا شرطى أنت تقريبا بالمنزل |
| Şerif, yaşadığın evi buradan görebiliyorum. Neredeyse evdesin. | Open Subtitles | أنا أستطيع أن أرى مسكنك من هنا يا شرطى أنت تقريبا بالمنزل |
| İçinde yanan abayı pantolonundan görebiliyorum. | Open Subtitles | أنا أستطيع أن أرى أنجذابك من خلال بنطالك |
| Evet. Yağı görebiliyorum. | Open Subtitles | نعم، و أنا أستطيع أن أرى الزيت |
| Ciddi anlamda, ayakkabılarımdan yüzümü görebiliyorum. | Open Subtitles | أنا أستطيع أن أرى وجهي في الحذاء حرفياً |