| Özür dilerim, Özür dilerim, Özür dilerim. çok üzgünüm. Ölüm zamanı... 3:45. | Open Subtitles | انا اسفة , انا اسفة , انا أسفة أنا أسفه جدا 3: |
| Özür dilerim. Yas tutan dula saygısızlık ettim galiba. | Open Subtitles | أنا أسفه ، كنت عديمة الأحترام .مع الأرملة الحزينة |
| Özür dilerim. Bunu yapamam, üzgünüm. Sorun sen değilsin. | Open Subtitles | انا اسفه، لا أستطيع فعل هذا أنا أسفه ,ليس أنت السبب |
| Hindistan'da tutsak edildiğine üzüldüm ve umarım bu korkunç savaş herkesin uğruna yakında sonlanır. | Open Subtitles | أنا أسفه لكونك مسجون بالهند. وأتمنى أن تنتهى تلك الحرب لأجل الجميع. |
| Rodeo Drive'de yeterince iguana ile tanışmadığım için Özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أسفه أنا لا لم أقابل الكثير من الحربات فى حياتى |
| Jane, çok Özür dilerim. İzninle Christian'ı tanıştırayım sana. | Open Subtitles | اوه,جين ,أنا أسفه دعيني أقدم لكي كريستين |
| Emma ile sana sorun yarattıysam, Özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أسفه جدا أن كنت قد فعلت مشكله بينك أنت وأيما |
| Özür dilerim, bunu- | Open Subtitles | أنا أسفه, لم يكن علي أنا لم أتجسس على أي أحد |
| Peki, Danny seni sıktığım ve her şeyine karıştığım için Özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً داني أنا أسفه لأنى كنت مستبدة و متدخلة بشكل كبير |
| Şu anda, sessiz kalma hakkına sahipsin! Özür dilerim, Tony! | Open Subtitles | حاليا أنت لديك الحق فى أن تبقى صامتا أنا أسفه طونى |
| Özür dilerim Chloe. ÜZgünüm, sen ne diyordun? | Open Subtitles | أوه أنا أسفه كلوي, عذراً ماذا كنتِ تقولين؟ |
| - Tıbbi şeylere ilgi duymadığım için Özür dilerim, tamam mı? | Open Subtitles | أنا أسفه لأنني لست مهتمه بالأمور الطبيه حسناً؟ |
| Gloria, Lavon'la birlikte olma konusunda sana yalan söylediğim için Özür dilerim. | Open Subtitles | جلوريا أنا أسفه جداً لقد كذبت عليك بخصوص لافون |
| Canım, hepimizin çok sevdiği bir adamın doğum gününü kutlamayı unuttuğum için çok Özür dilerim. | Open Subtitles | عزيزى أنا أسفه جداً جداً لأنى نسيت الأحتفال بميلاد الرجل |
| çok üzgünüm. Kız arkadaşın beni görünce birden hiddetleniverdi. | Open Subtitles | أنا أسفه جداً بخصوص صديقتك لا أريدكم أن تنفصلوا |
| Frankie, bunu söylediğim için çok üzgünüm ama soyulmuşsunuz. | Open Subtitles | فرانكي، أنا أسفه لأخبركِ هذا لقد تم سرقتكم |
| Bak, baban için gerçekten çok üzüldüm. | Open Subtitles | أنا آبى انظرى أنا أسفه للغايه بشأن والدك |
| Afedersin, önemli degil. | Open Subtitles | أنا أسفه, كل شيء على ما يرام |
| Ve bunları duymak zorunda kaldığın için üzgünüm, ama sana yalan söylemek te istemedim. | Open Subtitles | و أنا أسفه أنه يجب عليك سماع أشياء مثل هذه و لكني لا أريد الكذب عليك أيضا |
| Haklısın. Biliyorum. Kusura bakma. | Open Subtitles | انت علي حق , أعلم هذا . أنا أسفه |
| Hayır, Luke. Ben üzgünüm. | Open Subtitles | لا , يا لوك , أنا أسفه |