| - Aslına bakarsanız ben burada yaşıyorum. | Open Subtitles | ماذا تعني بأنّك تسكن هنا ؟ في الواقع، أنا أسكن هنا |
| Çünkü burada hiçbir şey yok. Kızımla birlikte küçük bir dairede yaşıyorum. | Open Subtitles | لأنه لايوجد شئ هنا أنا أسكن فى شقة صغيرة مع إبنتى |
| Artık burada yaşıyorum. Westcott'ta öğretmenim. | Open Subtitles | أنا أسكن بالقرب من هنا أنا أدرّس في ويستكوت |
| Ben de yakınlarda oturuyorum, aşağıda. | Open Subtitles | أنا أسكن قريباً منك أيضاً، ، قريب من هناك |
| Buralarda oturuyorum. Bir gece bana gel... | Open Subtitles | أنا أسكن بالجوار لماذا لا تأتي ،ذات ليلة إليّ؟ |
| Evet, annemle kalıyorum yani şimdi onunla yaşıyorum. | Open Subtitles | نعم ، أنا أمكث مع أمي أعني ، أنا أسكن معها الآن |
| Buradan 8 km ötede yaşıyorum. Buraya nasıl geldim? | Open Subtitles | أنا أسكن علي بعد ثمانية أميال من هنا كيف أتيت لهنا ؟ |
| Burada yaşıyorum, o benim kardeşim ve 911'i aramamak.. için 15 saniyeniz var. - Whoa, whoa. | Open Subtitles | أنا أسكن هنا وهذا هو أخي وأمامكما 15 ثانية قبل أن أتصل بـ 911 النجدة |
| Evet, orada yaşıyorum. | Open Subtitles | هل أنت وائق؟ نعم ، أنا أسكن هناك |
| Gerçekten üzgünüm. Ben caddenin karşısında yaşıyorum. | Open Subtitles | آسف جداً أنا أسكن بالقرب من هنا |
| Ben tek başıma yaşıyorum. Elektrikli ocağım yok. | Open Subtitles | أنا أسكن لوحدي ولا أملك بوتاجازاً. |
| Hayır, ben de böyle bir köyde yaşıyorum. | Open Subtitles | كلاّ، أنا أسكن في قرية شبيهة بهذه |
| Ritz'de yaşıyorum. Komşuyuz aslında. | Open Subtitles | أنا أسكن في فندق الريتز نحن جيران |
| Çamaşırlıktaki bir çadırda yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أسكن في خيمه في غرفة الغسيل |
| Ben büyük bir patron değilim. 6. katta yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا لست مالك كبير أنا أسكن في السادس |
| Ayrıca oradan üç sokak ötede oturuyorum. | Open Subtitles | بالإضافة، أنا أسكن علي بعد ثلاث مبانٍ من هناك. |
| Şehir dışında oturuyorum. | Open Subtitles | أستطيع الذهاب إلى أطراف المدينة، أيضاً أنا أسكن في أطراف المدينة. |
| Burada oturuyorum. Tanrım, bak, boş bir park yeri! | Open Subtitles | أنا أسكن هنا يا إلهي انظر هنالك فسحة لإيقاف سيارتي |
| Sakın konuşma. Caddenin karşısında oturuyorum ve seni soymak istiyorum. | Open Subtitles | لا تتحدث بشيء حتى أنا أسكن في تقاطع الشارع |
| Yakınlarda oturuyorum. Benim evime gidip bu işi orada yapabiliriz. | Open Subtitles | أنا أسكن بالقرب من هنا، من الممكن أن نذهب إلى مكانى يمكنك فعل ذلك هناك |
| eğer bir sorunun varsa ne zaman istersen uğra Hill sokağı 551 numarada oturuyorum beni nerede bulacağını biliyorsun.. | Open Subtitles | و لو لديك مشكله في هذا أنا أسكن في 551 شارع بانكر هيل زرني في أي وقت أنت تعرف أين تجدني |