| Kızım görüyorsun, tencereyi ocağın üzerine koyuyorum. | Open Subtitles | انظري، يا ابنتي، أنا أضع الإنــاء على الموقد. |
| Bebek bezlerini yerlerine koyuyorum, yaptığım şey bu. | Open Subtitles | أنا أضع الحفاضات في مكانها ، هذا ما أفعله |
| Buraya kötü resimleri de koydum, çünkü kötü resimler de var. | TED | وتعلمون، أنا أضع الصورة البشعة أيضا، لأنه دائما ماتوجد صور بشعة. |
| Bunları şaka olsun diye çöpe koydum. | Open Subtitles | أنا أضع هذه الأشياء فقط مع القمامة كمزحة |
| Her şeye Lousiana çamuru sürerim ben. | Open Subtitles | أنا أضع طين (لويزيانا) على أي شيء. |
| Kuralları ben koyarım siz de uyarsınız. Sorgusuz. Tamam mı? | Open Subtitles | أنا أضع القوانين، و أنت تتبعها بدون تفكير، اتفقنا؟ |
| Hayatımı riske atıyorum. Boş ver o zaman. | Open Subtitles | أنا أضع حياتي على المحك إذاً , إنسي الأمر |
| Bu sitede her türlü malzemeyi kullanıyorum. | Open Subtitles | أنا أضع كل أنواع المواد لذلك الموقع |
| Adrian,yemek kaşıklarını çay kaşıklarının arkasına koyuyorum. | Open Subtitles | أدريان، أنا أضع ملعقة كبيرة في الجبهة والملاعق التي تخدم في الخلف. |
| Senin ve kızının önüne yemeği ben koyuyorum! | Open Subtitles | ..أنا أضع الطعام على المائدة لكِ ولطفلتكِ بنفسي |
| Tamam, kartımı cebine koyuyorum. Cep telefonum da yazıyor. | Open Subtitles | حسناً، أنا أضع بطاقتي في جيبك بها رقم هاتفي الخلوي الجديد |
| Saçın dökülmesin diye şampuanına vitamin koyuyorum. | Open Subtitles | أنا أضع فيتامينات في شامبوّك لكي لا يتساقط شعرك |
| Güvenimi her zaman silahlı bir şerife koyuyorum. | Open Subtitles | أنا أضع ثقتي بالمارشال حاملاً سلاح تحت أي ظرف. |
| Ticari komite için sorularını hazırladım, ulusal yanıt teklifini de masana koydum, bir söylentiden mi bahsetmiştin? | Open Subtitles | أنا أضع الأسئلة للجنة التجارة واقتراح ردّ الفعل الوطني موجود على مكتبك وهل قلت شيئاً بشأن إشاعة؟ |
| Sonuna da üzgün surat koydum. | Open Subtitles | نعم, أنا أضع بعض الوجوه الحزينة في النهاية |
| Arkadaşlarımın sevgililerine aynı anda tutulmamak diye bir kural koydum sonra. | Open Subtitles | أنا أضع قاعدة أن أقع في حب أحد فتيات أصدقائي كل واحدة على حدةٌ |
| O motosikleti ne zaman çalıştırsan "Kendi bencil zevklerimi Kerry'nin mutluluğunun önüne koydum" diye düşüneceksin. | Open Subtitles | هل تدرك بأن كل مرة ستدير فيها الدراجة كل ما ستفكر فيه هو أنا أضع سعادتي الأنانية في مقدمة سعادة كيري ؟ |
| Her şeye Lousiana çamuru sürerim ben. | Open Subtitles | أنا أضع طين (لويزيانا) على أي شيء |
| Her şeye Lousiana çamuru sürerim ben. | Open Subtitles | أنا أضع طين (لويزيانا) على أي شيء |
| Kuralları ben koyarım. Çünkü zeka bende. | Open Subtitles | أنا أضع القوانين لأنني أملكُ الدماغ |
| Kuralları ben koyarım. Bana güvenmen gerek. | Open Subtitles | أنا أضع القواعد ويجب أن تثقي بي |
| Kendi kıçımı riske atıyorum. Bununla ilgili şüphelerin olamaz. | Open Subtitles | أنا أضع نفسي على المحك، لا يجب أن تكون لديك شكوك بشأن هذا. |
| Cinayet planladın, ben de sana yardım etmek için hayatımı ve kariyerimi riske atıyorum! | Open Subtitles | لقد تم الإيقاع بك في جريمة قتل ، و أنا أضع سمعتي و عملي على المحك من أجلك |
| Lens kullanıyorum Bill. | Open Subtitles | أنا.. أنا.. أضع عدسات لاصقة لتواصل |