| İş iyi. Çok para kazanacağımızı garanti ediyorum. | Open Subtitles | العمل جيد هناك و أنا أضمن لكِ أنه بامكاننا أن نجني قدرا من النقود |
| Eğlenmeyi garanti ediyorum. - Bunlar iskelede çektirdiğimiz resimler. | Open Subtitles | أنا أضمن لكى المرح مهلا ، تلك هي من الرصيف |
| Sana garanti ediyorum. | Open Subtitles | ستعودين لحوض السباحة بعد 24 ساعة أنا أضمن لكِ هذا |
| Gördüklerime dayanarak söylüyorum seni temin ederim cehennemden bir kapı doğruca ona bağlı. | Open Subtitles | هذا هو ناد مثيرة جدا للاهتمام، أنا أضمن لكم وكسب الكثير من الأشياء التي |
| Sizi temin ederim ki; hayatları zenginleşecek, sonrasında, sizinki de zengileşecek. | TED | أنا أضمن لكم أن ذلك سيغني حياته، وبالمقابل، سيغني ذلك حياتك. |
| Bu dediklerimi yaparsanız beyler, size garanti veriyorum... maç bittiği zaman, orada biz olacağız. | Open Subtitles | افعلوا هذه الأشياء أيها السادة و أنا أضمن لكم أن في نهاية المباراة سنكون نحن الفائزين |
| Sana aşık olmadığını garanti ederim. Ve asla da olmayacak. | Open Subtitles | حسناً، أنا أضمن لك أنها لا تحبك ولن تحبك أبداً |
| garanti veririm ki Bunun için bana teşekkür edeceksin. | Open Subtitles | سوف تشركني على هذا أنا أضمن الأمر |
| Sana garanti ediyorum. | Open Subtitles | ستعودين لحوض السباحة بعد 24 ساعة أنا أضمن لكِ هذا |
| Sana garanti ediyorum 6 ay sonra bu işi bitirmek şimdikinden çok daha zor olacak. | Open Subtitles | أنا أضمن لك أن هذا الأمر سيكون أصعب بكثير بعد ستة أشهر من الآن |
| Efendim size şahsen Demir Adam'ın 24 saat içinde işinin başına döneceğini garanti ediyorum. | Open Subtitles | سيدي أنا أضمن لك بأنه خلال 24 ساعة سوف يعود الرجل الحديدي تحت المراقبة |
| Meyve, hayatınızı kurtarmanın en kolay yoludur. Size garanti ediyorum. | Open Subtitles | هذه طريقة سهلة لإنقاذ حياتك و أنا أضمن هذا |
| -Söz veremem, ama garanti ediyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أعدك بأي شئ لكن ,نعم ,أنا أضمن لك ذلك. |
| Sana garanti ediyorum seninle işim bittiğinde onları nerede bulacağımı bana söyleyeceksin. | Open Subtitles | أنا أضمن لك أنك ستُخبرني أين اجدهم قبل أن أنتهي منك |
| Bu anlaşmanın sağlanacağını ben garanti ediyorum. | Open Subtitles | أنا أضمن هذا التبادل وسيتم الإيفاء بطلبك. |
| Burada bulduğu şurupla ciğerindekilerle eşleşeceğinin garanti ediyorum. | Open Subtitles | أنا أضمن لك أن المشروب الذى ستجده هناك سيطابق المشروب فى رئتيه. |
| Hastaneden para elinde ayrılacağını garanti ediyorum. | Open Subtitles | أنا أضمن بانك ستغادر هذا المركز الطبي والمال في يدك |
| seni temin ederim Profesör, gidersen seni öldürürüm. | Open Subtitles | أنا أضمن لك أيها الأستاذ انت ستكون معى حتى النهاية |
| Bakın, sizi temin ederim ki bu kulüp buzdağının uç noktası. | Open Subtitles | انظر، أنا أضمن لكم أن هذا النادي هو مجرد غيض من فيض. |
| Sana en az altı bölümü garanti ederim! Hemen burda. | Open Subtitles | أنا أضمن لكي بأنه سوف يعرض هنا في هذا المكان |
| Bacaklarımın arasındaki şeyin bu işte bir rolü olsaydı sana garanti veririm ki bu gemiyi onunla indirebilirdim. | Open Subtitles | إذا كان ما بين ساقي يده... أنا أضمن أنني يمكن أن هبطت هذه السفينة معها. |