| Bakın, bunun kulağa nasıl geldiğini biliyorum ama Pablo babamı tanımazdı. | Open Subtitles | أنظر، أنا أعرف كيف يبدو هذا الأمر |
| Ve, evet, bunun kulağa nasıl geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | ونعم، أنا أعرف كيف أن الأصوات. |
| Kulağa nasıl geldiğini biliyorum ama gençtim. | Open Subtitles | أنا أعرف كيف يبدو ولكن كنت صغيرة |
| - Hayır. Bakın, ben yankının nasıl olduğunu bilirim. Ben bir sesçiyim. | Open Subtitles | أسمع، أنا أعرف كيف يكون صوت الصدى أنا مُهندس صوتيات |
| nasıl olduğunu biliyorum, küçük bir homeyim. Bilirsin? | Open Subtitles | أنا أعرف كيف هو الأمر عندما تحتاجان إلى المال |
| - Kulağa nasıl geldiğini biliyorum. - Çılgınca geliyor. | Open Subtitles | أنا أعرف كيف يبدو هذا - يبدو جنونياً - |
| Kulağa nasıl geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف كيف يبدو |
| Kulağa nasıl geldiğini biliyorum ama lütfen! | Open Subtitles | أنا أعرف كيف يبدو، ولكن من فضلك! |
| - Jules, işim buydu tamam mı? Kulağa nasıl geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | جوليس) , لقد كان الأمر على ما يرام) و أنا أعرف كيف يبدو الأمر |
| Kulağa nasıl geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف كيف يبدو ذلك |
| Kulağa nasıl geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف كيف أن الأصوات. |
| Bazı hatalar yapmış olmanın nasıl olduğunu bilirim. | Open Subtitles | أنا أعرف كيف هو الوضع عندما تقومين ببضعة أخطاء |
| Çıktığında nasıl olduğunu bilirim. Yardıma ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنا أعرف كيف هو الثابتة والمتنقلة التي تحصل عليها. |
| Bunaldığında nasıl olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف كيف هي عندما تكون حزينة |
| Kaybetmenin nasıl olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف كيف يبدو أن تخسر شخص. |