| Yanlış bir şey yapmadığınızı biliyorum. Oturun. | Open Subtitles | أنا أعلم انك لم تفعل أي شيء خاطيء فقط أجلس |
| - Ne yaptığımı sanıyorsun! Ne yaptığını biliyorum, korkmak için yeterli şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | أنا أعلم انك تفعل و من الطبيعي أن تكون خائف، كارتر |
| Bayan Broderick'le ilgili her şeyden nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | اسمع,أنا أعلم انك تكره كل شيء عن مسز برودريك |
| biliyorum sormadım ve umurunda olup olmadığını da bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم انك لم تسألي حول ذلك ، وانا لا أعرف حتى اذا كنت مهتمة بالامر |
| Bak, muhtemelen kızgınsın biliyorum ama açıklayabilirim. | Open Subtitles | الآن ، انظر ، أنا أعلم انك ربما تكون مستاءآ ولكن أستطيع أن أشرح لك |
| Pekala, bak, bu fikirden hoşlanmadığını biliyorum tutuklularla görüşmemden, Katie yüzünden. | Open Subtitles | حسنا ، انظر ، أنا ، أنا أعلم انك لا تحب فكرة ان أعمل مع سجين بسبب كاتي |
| Bak ne düşündüğünü biliyorum, ama dersini ciddiye alıyorum. | Open Subtitles | حسناً ، إنظري أنا أعلم انك لا تعتقدين أنني جدي بموضوع صفك |
| Hâlâ travmada olduğunu biliyorum ama, onu yaptığından daha 11 yaşındaydı. | Open Subtitles | أنا أعلم انك لا زلت مصدومة ولكنه كان في ال11 حينما قام بذلك |
| Ama benim için bir istisna yapacağınızı biliyorum. | Open Subtitles | ولكن أنا أعلم انك تجعلني استثناء بالنسبة لك |
| Senin de korktuğunu biliyorum. Kadınlar için tehlikeli. | Open Subtitles | أنا أعلم انك تخشاها كذلك ، أنها أمر خطير بالنسبة للمرأه. |
| Ama bunlara rağmen biliyorum ki beni hala seviyorsun. | Open Subtitles | ورغم ذلك أنا أعلم انك ما زلتي تحبينني |
| biliyorum bunun haksızlık olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنا أعلم انك تفكريين بأن هذا غير عادل |
| Doğru şeyi yaptığını düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم انك فعلت الصواب له و لكن يجب ان تعلم... |
| Elinden gelenin en iyisini yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم انك فعلت كل ما بوسعك. |
| Onu tutuklama niyetinde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم انك كنت على وشك القبض عليه |
| Mühimmat için burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم انك هنا من أجل الذخيرة |
| İşin gereği birilerini öldürdüğünü biliyorum. | Open Subtitles | "أنا أعلم انك في مجال عملك قد قتلت أشخاص" |
| biliyorum, Salem'da kişilerin asli haklarını muhafaza etmek üzere hakim olarak görevlerimde, öyle ya da böyle başarısız olduğumu düşündüğünüzün ve hakkımdaki suizannınızın farkındayım. | Open Subtitles | أنا أعلم انك تشعر إنني بطريقة أو بأخري قد تخاذلت في واجباتي، كقاضي للتمسك بالحقوق الطبيعية هنا في "في بلدة "سايلم |
| Kazanmak istediğinizi biliyorum efendim. | Open Subtitles | أنا أعلم انك تريد الإنتصار يا سيدي |
| - Çocuğu kurtarmak istediğinizi biliyorum. | Open Subtitles | - أنا أعلم. انك تريد انقاذ الصبي الآن. |