| Hep güzel şeyler yaparım. | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ الكثير مِنْ الأشياءِ اللطيفةِ. |
| Birçok şeyi oldukça iyi yaparım. | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ العديد مِنْ الأشياءِ بمهارة جداً. |
| Pekâlâ, iyi haber o füzeyi artık Dükkan kontrol edemiyor, ben Ediyorum. | Open Subtitles | الموافقة، حَسناً، الأخبار الجيدة الدكان لَمْ يَعُدْ تُسيطرُ على القذيفةِ. أنا أعْمَلُ. |
| Bakın uğraşlarınız için sizi takdir Ediyorum. | Open Subtitles | النظرة، أنت رجال، أُقدّرُ الجُهدَ. حقاً، أنا أعْمَلُ. |
| Evet. Benim var. | Open Subtitles | نعم، أنا أعْمَلُ. |
| Ben yapardım ama ondan hoşlandığımı sanıyor. | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ هو، لَكنَّها تَعتقدُ أَنا مَجْذُوبُ إليها. |
| Bugünlerde yaptığım en radikal şey, şehirde arazi aracı kullanan dallamalara hareket çekmek. | Open Subtitles | الشيء الأكثر جذرية أنا أعْمَلُ هذه الأيامِ يَعطي الإصبعَ إلى الهزّاتِ التي تَقُودُ إس يو في إس. |
| Hep güzel şeyler yaparım. | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ الكثير مِنْ الأشياءِ اللطيفةِ. |
| Bu, doğru adam için herşeyi yaparım anlamına geliyor. | Open Subtitles | ذلك يَعْني للرجلِ الصحيحِ، أنا أعْمَلُ أيّ شئُ. |
| Ne istersem onu yaparım | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ ما أُريدُ أَنْ أعْمَلُ |
| Merak etme, bunu hep yaparım. | Open Subtitles | إرتاحْ، أنا أعْمَلُ هذا دائماً. |
| Ticari gösteriler yaparım posta siparişi alırım ve bu toplantılara katılırım. | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ معرض تجاري، الطلب البريدي... |
| Neyin peşinde olduğunu merak Ediyorum. | Open Subtitles | نعم، أنا أعْمَلُ أيضاً. تسائلْ ما هو يعود إلى. |
| İstifa Ediyorum. | Open Subtitles | - ليز، أنت ليس من الضروري أن تَعمَلُ هذا. - نعم، أنا أعْمَلُ. |
| Cesaretinizi takdir Ediyorum. | Open Subtitles | الآن أُقدّرُ حماسكَ، أنا أعْمَلُ. |
| Benim var, kullanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ. أُسقسقُ. |
| Benim var. | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ. |
| Benim var. | Open Subtitles | أنا أعْمَلُ. |
| Bak hayatım. Onun kıçının tekmelenmesini isteseydim, bunu kendim yapardım. | Open Subtitles | إذا أردتُ حماره رَفسَ أنا أعْمَلُ هو نفسي. |
| Eğer kendimi bunun tıbbi bir olay olduğuna inandırabilseydim, ameliyatınızı hemen yapardım. | Open Subtitles | إذا أنا يُمْكِنُ أَنْ أُقنعَ نفسي هو كَانَ صحيحَ طبياً، أنا أعْمَلُ العملُ في نبض قلب. |
| Benim yaptığım işleri hiç beğenmiyorsun. | Open Subtitles | أنت أبداً لا تُقدّرُ أيّ شئ أنا أعْمَلُ. |
| - Bak, her zaman yaptığım şeyi yapmamın ve çocukları güvencede tutabilmemin tek yolu bu. | Open Subtitles | النظرة، هذا الطريقُ الوحيدُ أنا يُمْكِنُ أَنْ أَستمرَّ بالعَمَل ما أنا أعْمَلُ بالإضافة، يَتأكّدُ أطفالَي محميون. |