| Ben onun için endişeleniyorum, o prezervatiften bahsediyor. | Open Subtitles | أنا أقلق عليه و هو يقلق على واقى |
| Bu ilişkinin bana senin bana ifade ettiğinden daha çok şey ifade ettiği için endişeleniyorum. | Open Subtitles | ...أنا أقلق لأنّني أندمجت أكثر منك في هذه العلاقة |
| Yanında değilken onun için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا أقلق بشأنه عندما لا أكون قريباً |
| Komşularımız konusunda bırak ben endişeleneyim. | Open Subtitles | دعني أنا أقلق بشأن الجيران فاقلق بشأنك، حسنا؟ |
| Bırakta onun için ben endişeleneyim. | Open Subtitles | ذلك عملي دعني أنا أقلق بشأن ذلك |
| Bilmiyorum. Böyle geziler beni endişelendiriyor. Çok baskı oluyor. | Open Subtitles | لا أعرف، أنا أقلق فقط بشأن هذه الرحلات تكون مليئة بالضغط |
| Bu araba için her yerde endişelenirim ben. | Open Subtitles | أنا أقلق على سيارتي في أي مكان ليس فقط هنا |
| Bir çok konuda endişeleniyorum, küresel ısınma Cubb'un play-off maçı eski Corvette'min durumu ama senin hakkında asla. | Open Subtitles | أنا أقلق على أمور كثيرة الإحتباس الحراري مباراة " هوكس " الفاصلة |
| Burada tek başına yaşadığın için endişeleniyorum. | Open Subtitles | -لما لا ؟ أنا أقلق حيالك تعيشين في هذا المكان وحدك |
| Anne, sadece endişeleniyorum,hepsi bu. | Open Subtitles | أمي، أنا أقلق وحسب، هذا كل شيء |
| Senin için endişeleniyorum tamam mı? | Open Subtitles | أتعرفين لماذا , أنا أقلق , حسناً |
| Senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا أقلق عليكِ. |
| Güvenmediğimden değil. Bazen endişeleniyorum. | Open Subtitles | ليس كذلك.أنا أقلق بعض الأحيان |
| Mark senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا أقلق عليك يا مارك |
| Bırakında onun davranışları için ben endişeleneyim. | Open Subtitles | ودعني أنا أقلق من سوء سلوكه |
| Bırak da anlaşma için ben endişeleneyim, olur mu? | Open Subtitles | -أجل. دعني أنا أقلق حول الصفقة، حسناً؟ |
| Benden ve evden uzakta olmaya alışman konusu bazen beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | أنا أقلق أحياناً أنك قد تعتاد على وجودكَ بعيداً عن الوطن وبعيداً عني |
| Yine de kafa travması beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | مع ذلك، أنا أقلق حول رضوض الرأس |
| Turk, ben ciddiyim. Bu konu beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | (تيرك), هذه جِديّة، أنا أقلق حيال هذه الأمور |
| Her şey hakkında endişelenirim, ama ben neysem oyum, ...ve sizin de bundan kaçınmanız gerektiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا أقلق على أمور كثيرة ولكن هذه حقيقتي ويجب ألا أتهرب منها |