| Üniversitedeki işimin bir parçası uzman tanık olmak ve evet, işimi en azından senin yaptığın kadar iyi yapmak isterim. | Open Subtitles | جزء من العمل في الجامعة هو أن أكون شاهد خبير أنا أود أن أمارس هذا العمل على الأقل بنفس طريقتك |
| Şimdi, gerçek zamanlı göstermek isterim. Ve bunu tüm o hakkında birşeyler yapabildiğimiz hastalıklar için yapıyorum. | TED | أنا أود أن أعرضها في وقت حقيقي ، الآن . وأنا أريد أن أفعل ذلك مع كل الأمراض التي نستطيع ان نقوم بذلك معها. |
| Belirmek isterim ki, takviye istedim ama siz kabul etmediniz. | Open Subtitles | لذا أنا أود أن أجعلها مسألة سجلّ بأنني طلبت مساعدة. انت رفضت |
| Şu kadın hakları savunucularını kanları akana kadar kırbaçlatmak isterdim. | Open Subtitles | أولئك المطالبات بحق التصويت , أنا أود أجلدهم حتى ينزفوا |
| Peder Connelly, size yardım etmeyi isterdim. | Open Subtitles | الأب كونولى، أنا أود أَن أساعدك. أنا حقاً أريد |
| Yani sana yardım etmek isterdim, ama kopyalarına ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | أنا أود مساعدتك، ولكن تلزمني نسخ من الورق |
| İzninizle, Bunu birisine göstermek isterim. | Open Subtitles | بعد إذنك، أنا أود أن أعرض هذه على شخص ما |
| Yanıt bulmanıza yardım etmek istediğimizi tekrarlamak isterim. | Open Subtitles | أنا أود أن أكرر ألتزامنا لمساعدتك للحصول على بعض الأجوبة |
| Bunun benim fikrim olmadığına dikkatinizi çekmek isterim. | Open Subtitles | أنا .. أود أن ألفت نظركم لنقطة هذه لم تكن فكرتى |
| Öncelikle çirkin bir kadın olduğunu söylemek isterim. | Open Subtitles | أولا، أنا أود أن أكرر ذلك يجعلك إمرأة قبيحة |
| Eğer fiyakalı bir Amerikalı değilsen o şekilde söylemeni isterim. | Open Subtitles | البريطاني القياسي أر أي, لذا على الأقل أنت أمريكي مغرور, أنا أود الذهاب إلى أي أر |
| Nadia, hepsi sana aynı geliyorsa, sana bir tane çakmak isterim. | Open Subtitles | حسنا، نادية , إذاكان ذلك لا يفرق معكي في شيئ، أنا أود أن عطيه لطمه |
| Biliyor musun, bu vesileyle söylemek isterim ki bu kötü tasarlanmış bir bomba, ve geri dönünce bir şeyler söylemeliyiz. | Open Subtitles | أنا أود أن أستغل هذه الفرصة للقول هذا التصميم سيء ويجب أن نقول شيء عندما نعود |
| Bak, eğer istersen seninle gelirim. Onunla tanışmak isterim. | Open Subtitles | . لكن إذا كنت تريد ، ان أذهب معك . أنا أود أن أقابله |
| Kendi olabilen birini isterim. Bu beni gerçekten etkiler. | Open Subtitles | أنا أود التعرف على شخص لذاته هذا هو ما يعجبني حقاً |
| Çok isterdim... ama her zaman bir çiftliğim olsun istedim. | Open Subtitles | أنا أود ذلك ، لَكنَّه فقط أردتُ دائماً أن أعمَلُ قليلاً مِنْ زراعة |
| Kendim yaptım demek isterdim ama tabancamı versen iyi olur. | Open Subtitles | على رسلك أنا أود أن أنال الفضل فيه قد تريد تسليمي بندقيتي |
| Çünkü kimse onlar için çalışmamı istemiyor. Bunun karşılığında sana bir şey önermek isterdim. | Open Subtitles | أنا أود حقاً أَنْ أَعْرضَ شيئاً بالمقابل. |
| Seninle biraz daha konuşmayı isterdim. | Open Subtitles | لا تريدين إحتساء كوباً من الشاي .. أو أي شيء, أنا أود |
| Oh, Lily, gelmek isterdim, ama biz artık üniversite'de değiliz ve de ben senle yatmaya çalışmıyorum. | Open Subtitles | أوه ،ليلي أنا أود ،لكننا لسنا فالجامعة ولا أحاول النوم معك |