| Hala yaşıyor olmanın tek sebebi benim. | Open Subtitles | أنا السبب الوحيد الذي ما ..زلتي تعيشين لأجله |
| Hayatının böyle kötü bir hal almasının sebebi benim. | Open Subtitles | و أنا السبب أن حياتك فشلت على هذا النحو. |
| Nedenini anlayamadım ama böyle iç karartıcı olmasının benim yüzümden olduğu hissine kapıldım. | Open Subtitles | لم أعرف لماذا لكن راودني شعور بأني أنا السبب لقد كنت محبطاً للغاية |
| Bunca yıldır Sorun bende sanıyordum, ama sendeymiş! | Open Subtitles | طوال هذه السنوات ظننتُ أنا السبب لكنه أنت |
| Kendinize ebeveyn diyebilmenizin tek nedeni benim. | Open Subtitles | أنا السبب الوحيد الذي جعلكم أولياء الأمور. |
| ben sebep olmuş olsam da, birisinin sorununu çözmek insanın kalbini ısıtıyor. | Open Subtitles | مع أنني أنا السبب أشعر براحة بعض الشيء لحلي مشكلة شخص ما |
| Sorun ben miyim? | Open Subtitles | هل أنا السبب ؟ |
| Ama şu anda hapiste olmamanızın sebebi ben olduğuma göre, bunu yapın bari. | Open Subtitles | ولكن كما نرى أنا السبب لا أحد منكم يجلسون في زنزانة السجن في الوقت الراهن، الرقم الأول انها أقل ما يمكن القيام به. |
| Galiba bir şekilde bunu yapmasının sebebi benim. | Open Subtitles | أخمّن بشكل من الأشكال، أنا السبب أنّه فعل ذلك. |
| Tüm o delilerin bu etkinlik için dışarıda kuyruk oluşturmasının sebebi benim. | Open Subtitles | أنا السبب في كون كلّ أولئك المجانين يصطفّون لأيّام خارج المُؤتمر. |
| Uyuşturucuların hâlâ içeri girmesinin sebebi benim. | Open Subtitles | . أنا السبب في جعل المخدرات تستمر بالدخول للسجن |
| Seni henüz öldürmemlerinin sebebi benim. | Open Subtitles | إنظري، أنا السبب الوحيد أنهم لم يقتلوكي بعد |
| Yaptığın yüzünden kendini hapiste bulmamanın tek sebebi benim, Federal Şerif Teşkilatına borçlusun. | Open Subtitles | أنا السبب الوحيد لعدم ذهابكِ للسجن بعد هذا التصرّف .. مجاملةً من المارشل الأمريكي .. |
| Bana savaşmamı söylediniz. Şimdi vazgeçerseniz, benim yüzümden olduğunu benim hatam olduğunu düşünürüm. | Open Subtitles | تقول لي بأنني يجب أن أحارب و لكن إن استسلمتَ الآن فإنني سأظن بأنني أنا السبب |
| Hayır, Sorun bende. | Open Subtitles | لا ، إنه فقط أنا السبب |
| Arabadan inmemesinin nedeni benim. | Open Subtitles | أنا السبب الذي جعله لن يترجل من السياره |
| Lanet olsun,buna ben sebep oldum. | Open Subtitles | تباً، أشعر وكأني أنا السبب في ذلك |
| Sorun ben miyim? | Open Subtitles | هل أنا السبب ؟ |
| Ama sebebi ben olamam. | Open Subtitles | لكن لا يمكن أن أكون أنا السبب. |
| Bu ben miydim? Bu o muydu? | Open Subtitles | هل أنا السبب أم هو؟ |
| - Sorun benim yani. - Bu uzaylı muhabbetinden sıkıldım. | Open Subtitles | إذاً أنا السبب - لقد سئمت من أمر الفضائيين - |
| Belki sorun bendeydi ama üniversite dönemi çok kafa karıştırıcıydı. | Open Subtitles | لربما أنا السبب لكن الكُلية كانت أوقات مشوشة |
| Hayatta kalmanın sebebiyim. | Open Subtitles | أنا السبب في كونك على قيد الحياة |
| Başına bir şey gelirse sorumlusu benim. | Open Subtitles | وإذا ما حدث له أي شيء، فسأكون أنا السبب. |
| Ben yaptım bunu! | Open Subtitles | أنا السبب |