| Şu anda seninle uzun bir hapis cezası arasında duran tek şey benim. | Open Subtitles | لذا الآن، أنا الشيء الوحيد الذي يقف بينكِ وبين دخول السجن لوقت طويل. |
| Şu anda seninle uzun bir hapis cezası arasında duran tek şey benim. | Open Subtitles | لذا الآن، أنا الشيء الوحيد الذي يقف بينكِ وبين دخول السجن لوقت طويل. |
| Korktuğun tek şey benim. Arkadaşlarını hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | أنا الشيء الوحيد الذي تخاف منه لقد خسرت أصدقائك |
| Seninle onlar arasında duran tek şey benim lan, götlek herif. | Open Subtitles | أنا الشيء الوحيد الّذي يحول بينهم وبينك أيها الأحمق. |
| Bir anlam ifade eden tek şey benim! Bir dilek. | Open Subtitles | أنا الشيء الوحيد المنطقي |
| Seni koruyabilen tek şey benim. | Open Subtitles | أنا الشيء الوحيد الذي يحميك |
| Gözden kaçırdığın şey benim. | Open Subtitles | أنا الشيء المفقود |