| Bak Dev, artık grup ismimiz hakkında tartışmaktan bezdim ve yoruldum. | Open Subtitles | اسمع ديف أنا تعبت و طفشت من الجدال حول اسم فرقتنا |
| Sürekli bir şeylerden endişe etmekten yoruldum. Böyle olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا تعبت فقط من الشعور بالرعب بعض الشيء طوال الوقت |
| Ama dayak yiyen bir köpek gibi sinmenden yoruldum artık. | Open Subtitles | لكن أنا تعبت من مشاهدة لكم ننحني مثل كلب فوز. |
| Aslında, bu tür davalardan gerçekten bıktım. | Open Subtitles | في الواقع,أنا تعبت حقاً من هذه النوعية من القضايا |
| bıktım şu farelerden. Neden güzel bir yerde kalamıyoruz? | Open Subtitles | أنا تعبت من الجرذ لماذا لا نقيم في مكان لطيف ؟ |
| Bu kaçıncı tekrar, sıkıldım ama polis bey, tamamen nefsi müdafa. | Open Subtitles | أنا تعبت من ذلك. من المؤكد أنها كانت دفاعا عن النفس. |
| - Dövüşemem. İnsanları incitmekten yoruldum artık. | Open Subtitles | أنا لا يمكنني المبارزة أنا تعبت من إيذاء الناس |
| Senin bu futbol benzetmelerinin arasında dolanmaktan yoruldum. | Open Subtitles | أنا تعبت من التحسس حولها مع كل هذه الاستعارات كرة القدم. |
| Onlara hizmet etmekten çok yoruldum. | Open Subtitles | أنا تعبت من معاملتهم للحملة كأنها بئر نفط |
| Senin dul kaldığın yalanını söylemekten çok yoruldum. | Open Subtitles | أنا تعبت من قول هذه الكذبة عن كونك أرملة. ماذا؟ |
| Annemin sürekli olarak hayatımla ilgili ne yapacağımı sormasından yoruldum. | Open Subtitles | أنا تعبت من أمى فحسب فدائماً ما تسألنى ماذا سأفعل حيال حياتى |
| Kovalamaca eğlenceliydi ama artık yoruldum. | Open Subtitles | مطارة القط و الفأر كانت ممتعة لكن أنا تعبت منها |
| Tamam, dostum. Bak, beklemekten yoruldum. | Open Subtitles | حسناً يا رجل اسمع ، أنا تعبت من الانتظار |
| Kıt kanaat geçinmek için geçici işlerde çalışmaktan yoruldum. | Open Subtitles | أنا تعبت من أخذ وظائف مؤقتة فقط لإدارة بذلك. |
| Seni her istediğimde yanımda bulamamaktan çok yoruldum. | Open Subtitles | أنا تعبت من عدم الحصول عليك عندما أحتاجك |
| Bu şekilde sağa sola gönderilmekten bıktım. Oğlumun o listeye girmesi gerekiyor. | Open Subtitles | أنا تعبت من المراوغة أحتاج اسم إبني على تلك القائمة |
| Sizinle tartışmaktan bıktım. Renk örneklerini nereye göndereceğim? | Open Subtitles | أنا تعبت من النقاش يا شباب، متى تريدوني إرسال عينة الألوان، حسنا |
| Beni annemden kalan ıvır zıvırın üstüne yatmakla suçlamandan artık bıktım usandım. | Open Subtitles | إنتظر تشارلي تعلمين ، أنا تعبت منك بأعتقادك أني سرقتُ الفضلات التي تركتها أمي |
| Ne önemi var ki? Bu lafı duymaktan bıktım artık. | Open Subtitles | يا لها من مهمة شاقة التي طلبتها أنا تعبت من النقاش |
| Siz ve salakça lakaplarınızdan sıkıldım artık! | Open Subtitles | أنا تعبت منكم كلكم ومن طريقتكم بالكلام معي |
| Neler oluyor bilmiyorum ama bundan sıkıldım. | Open Subtitles | حسناً ، مهما كان الذي يحدث معك أنا تعبت من ذلك |