| Ama bir doktor olarak, Wehrmacht'ın bir parçasıyım ve şimdilik gitmiyorum. | Open Subtitles | لكن كطبيب، أنا جزء من ويهرماتشت وهم لم يرحلوا حتى الآن |
| Ama bir doktor olarak, Wehrmacht'ın bir parçasıyım ve şimdilik gitmiyorum. | Open Subtitles | لكن كطبيب، أنا جزء من ويهرماتشت وهم لم يرحلوا حتى الآن |
| Hayatımın bir parçası o, ben de onunkinin bir parçasıyım. | Open Subtitles | هي جزء من حياتي بقدر ما أنا جزء من حياتها |
| (Gülüşmeler) Burdaki inekler, kız buluyorlar -- çantasında kondomları olan bayan dışında-- ve belli bir süre sonra kendinize şöyle diyorsunuz, "Ben bu grubun bir parçası mıyım? Ben bu işin içinde miyim?" | TED | (ضحك) الحمقى هنا، يمارسون الجنس -- باستثناء السيدة التي تضع الواقيات الذكرية في حقيبتها الصغيرة -- وتقول لنفسك في مرحلة ما، " هل أنا جزء من هذه المجموعة؟ مثل، هل أنا داخل هذا؟" |
| Ya bir insan diş teline ne kadar dayanabilir adında gizli bir deneyinin parçasıysam? | Open Subtitles | ماذا لو أنا جزء من تجربة سرية , لكي يرووا ... كم من الوقت يصبر مقوم الأسنان ؟ |
| Ben senin bir parçanım. Benimle tekrar konuşmak istersen, bir yolunu bulacaksın. | Open Subtitles | أنا جزء منك, إذا أردت التحدث إلى ستجد طريقة ما |
| Tekne gezisi yoksa tekne de yok. Bunun bir parçasıyım. | Open Subtitles | لو لم نذهب سوياً فلا قارب أنا جزء من هذا |
| - Hayır! Güney Amerika'daki fabrikalardan ilaç çalan bir grubun parçasıyım. | Open Subtitles | أنا جزء من مجموعة تُحرّر الأدوية من المصانع في أمريكا الجنوبيّة. |
| Ben, bu kültürel ve dilsel topluluğun bir parçasıyım. Hepimiz farklı şekillerde iletişim kuruyoruz. | TED | بالنسبة لي، أنا جزء من هذا المجتمع الثقافي واللغوي، وكلنا نتواصل بطرق مختلفة. |
| Bense, hayatımda ilk kez, inandığım birşeyin parçasıyım. | Open Subtitles | للمرة الأولى في حياتي المهنية أنا جزء من شيء أؤمن به |
| Artık dünyada bir yerim var. Sistemin bir parçasıyım. Çalışan bir kızım. | Open Subtitles | أنا لدي مكان في العالم الآن أنا جزء من النظام, أنا فتاة عاملة |
| Ben de herkes gibi bunun bir parçasıyım. | Open Subtitles | أنا جزء من ذلك أنا جزء منها مثل أي شخص آخر |
| Hoşlan yada hoşlanma şu an bende bu görevin bir parçasıyım. | Open Subtitles | أنا جزء من هذه المهمة الآن ، سواء ترغب في ذلك أم لا. |
| Nöbetçi kabilesinin bir parçasıyım. Uzun zamandır burada insanlığı onlardan koruyoruz. | Open Subtitles | أنا جزء من قبيلة من الحرّاس الذين كانوا هنا دائماً، في محاولة لحماية البشرية منهم |
| Yani hayatımda ilk defa bir çoğunluğun parçasıyım çünkü hepimiz bu şekilde hissediyoruz. | Open Subtitles | مسارامختلفاقليلامسارامختلفافيالحياة وهكذا للمرة الأولى في حياتي أنا جزء من أغلبية لأن الكثير منا يشعر بهذه الطريقة. |
| Ben senede 300 milyar dolar kazanan endüstrinin bir parçasıyım. | Open Subtitles | أنا جزء من صناعة تبلغ أرباحها 300 مليار دولار في السنة. |
| Bir takımın parçası mıyım? | Open Subtitles | أنا جزء من الفريق |
| Artık grubun bir parçası mıyım? | Open Subtitles | الآن، أنا جزء من المجموعة؟ |
| Artık grubun bir parçası mıyım? | Open Subtitles | الآن، أنا جزء من المجموعة؟ |
| - Ya ben de onun bir parçasıysam? | Open Subtitles | ماذا لو كنت أنا جزء منه |
| Hayır, seninle buradaysam, bunun parçasıysam bu bittiği zaman, Charleston'a niye gitmemiz gerektiğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | كلا، إذا أنا هنا معك و إذا أنا جزء من هذا أريد أن أعرف لماذا علينا أن نمضي قدما "على طول الطريق إلى "تشارلستون عندما يكون هذا يمكن أن يكون قد انتهى |
| Otur, Will. Bu sadece bir anı. Ben senin bir parçanım. | Open Subtitles | اجلس يا ويل ، هذه ذاكرتك فقط أنا جزء منك ، اجلس |