| Ama bu işte iyiyim ve bunu seninle paylaşmak istiyorum. | Open Subtitles | لكن أنا جيد في هذا وأريد أن أشارك هذا معك أريد أن أعلمك ما تعلمته أنا ألمس حياة الناس مع ما أقوم به |
| - Yani bu işte iyiyim, değil mi? | Open Subtitles | اذا, أنا جيد في هذا، أليس كذلك؟ |
| Bu işte iyiyim. | Open Subtitles | أنا جيد في هذا. |
| Her türlü sağlam pabucum ama gördüğün gibi demir işlerinde üstüme yok. | Open Subtitles | أنا جيد في صنع الشراب ولكني بارع في أعمال الحديد كما ترى الآن |
| Dedim ya, insanları cezalandırmada iyiyim hayır, kötü insanları cezalandırmada üstüme yok. | Open Subtitles | أخبرتك ، أنا جيد في مُعاقبة الأشخاص لا ، أنا الأفضل في مُعاقبة الأشخاص السيئيين |
| Matematikte çok iyiyimdir. Burs kazandım. | Open Subtitles | أنا جيد في الرياضيات و حصلتُ على مُنحة دراسية |
| Bu tür işlerde çok iyiyimdir. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا جيد في مثل هذه الأمور. |
| Bu işte iyiyim ben. | Open Subtitles | أنا جيد في هذا |
| Hayır, kötü insanları cezalandırmada üstüme yok. | Open Subtitles | لا ، أنا جيد في مُعاقبة الأشخاص الأشرار |
| Hokey'de ve Beysbol'da çok iyiyimdir. | Open Subtitles | أنا جيد في الهوكي، وفي كرة القاعدة أيضا |
| çok iyiyimdir. | Open Subtitles | أنا جيد في ذلك. |
| Alkol tüketiminde çok iyiyimdir. | Open Subtitles | أنا جيد في تناول الكحول |