| Sosyalist bile olurdum ben, eğer sosyalist tanrıya inansaydı. | Open Subtitles | أنا حتى لن أكون إشتراكيا حتى لو آمن الإشتراكيون بالله |
| Aslında, boş ver, seni yemeyeceğim bile. | Open Subtitles | في الحقيقة, تباً لما يحدث, أنا حتى لن آكلك اليوم. |
| Saatin kaç olduğunu söylemeyeceğim bile, 5:03 ayrıca bu senin ikinci bourbon'un. | Open Subtitles | أنا حتى لن أذكر أن الساعةالآن5: 03عصراً.. وهذا ثاني كأس لك. |
| Dans bile etmeyeceğim. Belki bir şarkıda ederim. | Open Subtitles | أنا حتى لن أرقص, أغنية واحدة, ربما |
| New York'a. Kimseye elveda bile demeden. | Open Subtitles | إلى نيويورك، أنا حتى لن أقول وداعا |
| Tam olarak durmayacağım bile. | Open Subtitles | أنا حتى لن أتوقف بسيارتي توقفا كاملا |
| Bu konuda yorum bile yapmayacağım. Çılgınlık bu. | Open Subtitles | أنا حتى لن أعلق على هذا. |
| Seçmenler için günahımı bile vermem. | Open Subtitles | أنا حتى لن أعُطي فأر للناخبين |
| Kişisel saldırınıza cevap bile vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا حتى لن أرد على الهجوم الشخصي... |
| Janette Long'un cesedinin nerede olduğunu bile sormayacağım. | Open Subtitles | أنا حتى لن أسألكِ لكي تخبريني (أين هي جثة (جانيت لونج |
| Seni ikna etmeye bile çalışmayacağım. | Open Subtitles | أنا حتى لن أحاول أقناعك. |
| Gözlüklerimi bile takmayacağım! | Open Subtitles | أنا حتى لن أرتدي نظاراتي |
| Seni şu an vekil yapamam bile. | Open Subtitles | أنا حتى لن أجعلك مراقباً. |
| Gitmememe rağmen ben bile biliyorum. | Open Subtitles | أنا حتى لن أذهب وكنت أعرف ذلك |
| Arabada bile konuşmam. | Open Subtitles | أنا حتى لن أتحدث في السيارة |
| - Hayır, bunu duymak bile istemiyorum. | Open Subtitles | -لا.. أنا حتى لن أسمح بذلك |
| Artık uğraşmayacağım bile. | Open Subtitles | أنا حتى لن أحاول... |