| Birkaç günlüğüne iş için New York'a gidiyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهب إلى نيويورك لبضعة أيام بخصوص العمل. |
| Ben New York'a gidiyorum, gerçeği öğrenmek için. Hoşça kal. | Open Subtitles | ولكن أنا ذاهب إلى جديد نيويورك لبيا الأصلي |
| Little Ray'e gidiyorum, bozduğun kelepçenin yenisini alacağım. | Open Subtitles | أنا ذاهب إلى قليلا راي أن يصبح فاصل لواحد إنكسرت. |
| Dönmeyeceğim. Yatla İspanya'ya gidiyorum. | Open Subtitles | لن أعود أنا ذاهب إلى اسبانيا على متن يخت |
| - Evet. Fakat birazdan yüz masajı için SPA'ya gideceğim. | Open Subtitles | و لكن أنا ذاهب إلى منتجع صحي في دقيقة واحدة للحصول على تدليك |
| Bu yaz belki Portekiz'e gideceğim. | Open Subtitles | أنا ذاهب إلى البرتغال هذا الصيف. |
| Selam, ben kahvaltı için babam ve Lily'ye gidiyorum. Gelmek ister misin? | Open Subtitles | مرحبًا ، أنا ذاهب إلى والدي وليلي للإفطار أتودين المجيء ؟ |
| Patronumu görmeye gidiyorum! | Open Subtitles | أنا ذاهب إلى مديرتي |
| Pekala, siz hanımlar burada kalıp, tırnaklarınıza oje sürün. Ama ben eğlencenin olduğu yere, Horizons'a gidiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | حسنا , إبقوا أنتم السيدات هنا و قلموا أظافركم و لكن أنا ذاهب إلى الهورايزون , حيث يوجد المرح حسنا ؟ |
| Hey, Jerry, Waldenbooks'a gidiyorum. | Open Subtitles | جيري، أنا ذاهب إلى مكتبة والدنبوكس. |
| Boston'a gidiyorum. Solculuğu bırak. | Open Subtitles | أنا ذاهب إلى بوسطن سنرحل للعيش هناك |
| Ben de daha kahvaltı etmedim o yüzden Burger King'e gidiyorum. | Open Subtitles | و أنا فوّت طعام إفطاري لذا أنا ذاهب إلى "بيرغر كينغ" |
| - Daha fazla bu lafları çekemem. Paris'e gidiyorum, tamam mı? Bonfe gidiyorum, Kanada'ya! | Open Subtitles | أنا ذاهب إلى "باريس"، "فرنسا" سأذهب إلى "كندا" |
| Ne dersen de Maris'e gidiyorum. Pişman olacaksın! | Open Subtitles | لا أهتم بما تقوله أنا ذاهب إلى ماريس |
| O zaman İspanya'ya gidiyorum. Nadia'yı da götürmek istiyorum. | Open Subtitles | ثمّ أنا ذاهب إلى إسبانيا نفسي، وأنا أودّ أن آخذ نادية معي. |
| Profesör Drakula'nın Ürkünç Laboratuvarı, Bar ve Izgara'ya gidiyorum. | Open Subtitles | حسنًا, أنا ذاهب إلى مختبر البروفسيور دراكولا سبوكي وحانته ومطعم الشواء |
| Haftaya Bermuda'ya gideceğim, bir fantezi savaşına değil. | Open Subtitles | أنا ذاهب إلى (برمودا) الإسبوع القادم وليس من خيال الحرب |
| Tamil Nadu'ya gideceğim. | Open Subtitles | أنا ذاهب إلى نادو تاميلي |
| İlk parlementoya sonrada City Garden Space e gideceğim. | Open Subtitles | أنا ذاهب إلى البرلمان الآن، ومن ثَم سوف أذهب إلى "جاردن سيتي" |
| Ben Waverly'ye gidiyorum. Bir saat içinde orada ol. | Open Subtitles | أنا ذاهب إلى وافرلي أتوقع أن أراك هناك خلال ساعة |
| Nereye gideceğimi sana söyleyeyim- doğru ofisime gidip, beni kaçıran Mafya patronu ve bu konuda bir şey yapmayan, baş müfettiş hakkındaki haberi yazacağım. | Open Subtitles | أنا سأخبرك بالضبط حيث أذهب. أنا ذاهب إلى مكتبي، حيث أنا سأكتب إرسالي القادم حول رئيس مافيا الذي إختطفني |
| Tamam, Charleston'a gideceğim. | Open Subtitles | حسنا ، أنا ذاهب إلى تشارليستون. |
| İşte bu tablodaki favori bölümlerimden birisine gideceğim, ve tam anlamıyla çatlakları göreceğim. | TED | أنا ذاهب إلى إحدى الأجزاء المفضلة لدي في اللوحة، وسأقوم فعلا بالوصول إلى الشقوق. |
| Cepheye gidiyorum ben. | Open Subtitles | أمي، أنا ذاهب إلى الجبهة |