| Benim küçük kızımı gökyüzüne götürdüler Ben gördüm! | Open Subtitles | لقد أخذوا ابنتى الصغيرة عاليا إلى السماء,أنا رأيت ذلك |
| Ben gördüm ve bir daha o yanlarını görmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا رأيت , ولا أريد أبداً رؤية شخصياتهم الجانبية |
| Ben gördüm ve bu kesinlikle bu yüzden onu sevgilim olarak seçtim. | Open Subtitles | أنا رأيت ذلك . وذلك بالتحديد السبب الذي جعلني أختاره حبيباً لي . |
| Büyük resmi gördüm ve artık hem her şeyi yapıp, hem de her şeye sahip olamam. | Open Subtitles | , أنا رأيت الصورة الأكبر لا يمكنني عمل كل شئ و يكون لديّ كل شئ |
| Lobide Tae Gong Shil'i gördüm. | Open Subtitles | . أنا رأيت تاي جونج سيل بالردهة |
| Çabuk olsanız iyi olur. Bayan Culver'ın yemişlere balıklama daldığını görüyorum. | Open Subtitles | من الأفضل بسرعة أنا رأيت مسز كالفر أول من غطس في البندق |
| Çelişkiye düştüğümü kabul etmeliyim baba. Senin asil yönünü de gördüm... | Open Subtitles | أعترف أنى أعترض يا والدى أنا رأيت جانبك النبيل. |
| İlk 20 dakikasını seyrettim ama harika bir çift gibi görünüyorlardı. | Open Subtitles | لا، أنا رأيت فقط أول 20 دقيقة لكنهما يبدوان كزوجين رائعين |
| - Boşa zaman harcıyoruz. - Ben gördüm. | Open Subtitles | ـ نحنُ نُهدر الوقت ـ أنا رأيت ذلك |
| - Eee, dediği doğru. Ben gördüm. | Open Subtitles | - إنه يقول الحقيقه أنا رأيت ما حدث |
| - August, Ben gördüm diyorum! - ispatlayabilir misin? | Open Subtitles | أوغست",أنا رأيت ذلك"- من خلال السقف؟ |
| Ben gördüm...bir seferinde. | Open Subtitles | أنا رأيت خروفاً |
| Ben gördüm. Ve berbattı. | Open Subtitles | حسناً، أنا رأيت ، و هو فظيع |
| Ben gördüm. | Open Subtitles | أنا رأيت |
| Ben gördüm. | Open Subtitles | أنا رأيت |
| Büyük resmi gördüm ve artık hem her şeyi yapıp, hem de her şeye sahip olamam. | Open Subtitles | , أنا رأيت الصورة الأكبر لا يمكنني عمل كل شئ و يكون لديّ كل شئ |
| Babayin bir tane resmini gördüm ve amcan ile birikte ve kolyeyi gördükten sonra dügün fotograflari sirasinda, sonunda anladim. | Open Subtitles | أنا رأيت صورة والدكِ وعمكِ معاً وبعد رُؤيتي القِلادة خلال التصوير في زفافنا |
| Öylece yerin dibine battığımızı gördüm ve panikledim. | Open Subtitles | أنا أسف، أنا أنا رأيت اننا نسقط في النيران وكنت مذعورة |
| Caitlin'i gördüm. Benimle geri dönmesi için ona sesleniyordum. | Open Subtitles | (أنا رأيت (كايتلن كنت أصرخ باسمها كي تعود معي |
| "Sizin Fedder'i gördüm, Bayan Delamere!" | Open Subtitles | " ! أنا رأيت ريشك ِ , الآنسة ديلمير " |
| Yüzbaşıyı her sabah kendi gözlerimle görüyorum, Bayan! | Open Subtitles | ! أنا رأيت النقيب بعيوني الخاصة في هذا الصباح بالذات , يا آنسة |
| Böyle olduğunu görebiliyorum! Onu görüyorum! Ne yaptığını görüyorum. | Open Subtitles | أنا رأيت هذا وأنت فعلت بهذا |
| Vezirin fili, üçüncü sıra, dış koltuk 1 42'de gördüm. 1 42. | Open Subtitles | حسنا لنرى أنا رأيت الفيل3... يتحرك بالورب... |
| Kentteki tüm İngiliz filmlerini seyrettim. - Kıpırdamayın, Lord hazretleri. | Open Subtitles | لا تقلق,أنا رأيت كل الأفلام الانجليزية التى بالبلدة |