| Onun Joey'le arkadaşlığını kesmesinin sebebi benim.Bu konuda her zaman çok kötü hissettim | Open Subtitles | أنا سبب توقفه عن الخروج مع جوى لقد شعرت بالأسى دوماً |
| Onun Joey'le arkadaşlığını kesmesinin sebebi benim.Bu konuda her zaman çok kötü hissettim | Open Subtitles | أنا سبب توقفه عن الخروج مع جوى لقد شعرت بالأسى دوماً |
| Hayır, çiz o dediklerimin üzerini. Burada olmamın nedeni benim. | Open Subtitles | لا، انسَ ذلك، أنا سبب وجودي هنا. |
| Hayır, çiz o dediklerimin üzerini. Burada olmamın nedeni benim. | Open Subtitles | لا، انسَ ذلك، أنا سبب وجودي هنا. |
| Evin benim yüzümden küçük olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ودائماً ما تقول أن أنا سبب ضيق الشقه |
| - Babasının ölümüne ben sebep oldum. | Open Subtitles | أنا سبب في موت والدها |
| Sorun ben miyim? Üzgün olmanın sebebi ben miyim? | Open Subtitles | هل أنا سبب ضجرك؟ |
| Eve erken gelmenizin nedeni. | Open Subtitles | أنا سبب عودتك مبكراً. |
| Şu an kavgalı olmamızın sebebi benim. Ve.. Ve benim için yaptıklarına hiç teşekkür etmiyordum, bu yüzden teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنا سبب كوننا على شجارٍ الآن، ولن أوفّيكَ شكراً على كلّ ما فعلته لي، لذا شكراً لكَ. |
| Herneyse yaptığım, onları çok mutlu ettiği kesin ve sebebi benim! | Open Subtitles | أيّاً يكن، لقد جَعلهم سُعداء حقاً و أنا سبب ذلك! |
| Evet. Departmanın kayırma politikasının olmasının sebebi benim. | Open Subtitles | أجل أنا سبب وضع القسم لسياسة المحسوبية |
| Hukuk Fakültesi'ne gitme sebebi, benim. | Open Subtitles | أنا سبب ذهابها لكلية المحاماة |
| Ben bu şirketim. Başarılı olmasının tek sebebi benim. | Open Subtitles | أنا سبب نجاحهـا |
| Bugün o adliyeye gidebilmenin sebebi benim. | Open Subtitles | أنا سبب كونك في المحكمة اليوم |
| Enzo'nun hayatımızda olmasının nedeni benim. Bizi öldürmek istemesinin nedeni benim. | Open Subtitles | أنا سبب وجود (إينزو) في حياتنا، وأنا سبب رغبته في قتلنا. |
| Onu sen öldürmüş olabilirsin ama nedeni benim. | Open Subtitles | قد تكون أنت من قتله ، لكن أنا ... أنا سبب مقتله |
| Kız arkadaşının olmamasının nedeni benim. | Open Subtitles | أنا سبب عدم حصولك على فتـاه |
| Stefan ve Elena'nın birbirlerine dair rüyalar görmelerinin nedeni benim. | Open Subtitles | أنا سبب رؤية (ستيفان) و(إيلينا) لرؤى تجمعهما. أنت؟ |
| Evin benim yüzümden küçük olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ودائماً ما تقول أن أنا سبب ضيق الشقه |
| - Savitar seni benim yüzümden buldu. - Bunu telafi etmeliyim. | Open Subtitles | أنا سبب إيجاد (سافيتار) لك علي التكفير عن ذلك |
| - Savitar seni benim yüzümden buldu. - Bunu telafi etmeliyim. | Open Subtitles | أنا سبب عثور (سافاتار) عليكِ لا بد أن اصلح هذا |
| Bütün bunlara ben sebep oldum. | Open Subtitles | أنا سبب كل ذلك |
| Sam'in yaralanmasına ben sebep oldum. | Open Subtitles | (أنا سبب إصابة (سام |
| - Ayrılmanın sebebi ben miyim? | Open Subtitles | هل أنا سبب تركك العمل؟ |
| Eve erken gelmenizin nedeni. | Open Subtitles | أنا سبب عودتك مبكراً. |