| Lütfen devam edin. Ben gidip anahtarları alayım. | Open Subtitles | تعالوا من فضلكم أنا سوف أذهب وأحضر المفتاح. |
| Bak ne diyeceğim, kredi kartını ver de Ben gidip alayım. | Open Subtitles | أو سوف أخبركم ماذا , إعطني بطاقة إئتمانك و أنا سوف أذهب لـ إختيار واحدة . |
| Ben gidip buranın sahibini uyaracağım. | Open Subtitles | أنا .. سوف أذهب أحذر |
| Çünkü sonunda haberim olmuştu ama bir dahaki derse gideceğim. | Open Subtitles | هذا لأنني لم أعلم بشأنه الا عند النهاية لكن أنا سوف أذهب الى الجلسة التالية , أقسم بذلك |
| Hemen Hong Kong'a gideceğim ve ne olursa olsun Chow Yun Fat ile görüşüp imzalı bir DVD alacağım! | Open Subtitles | أنا سوف أذهب فقط لهونغ كونغ الآن وسأفعل أي شيء لأقابل تشاو يون فات وسأحصل على شريط موقع |
| Abi, ben giderim. | Open Subtitles | أنا سوف أذهب يا أخي |
| Ben gidip Katie Heigl ile zaman geçireceğim. | Open Subtitles | أنا سوف أذهب لقضاء بعض الوقت مع (كاتي هايغل). |
| Ben gidip sorayım. | Open Subtitles | لا دعني أنا سوف أذهب |
| Ben gidip hemşirelerle flörtleşeceğim. | Open Subtitles | أنا سوف أذهب أتغزل بالممرضات. |
| Ben gidip şeyimi traş edeceğim... vajinamı. | Open Subtitles | أنا سوف أذهب لحلاقة ... |
| - Harvard'a gideceğim. - Gerçekten de öyle. | Open Subtitles | أنا سوف أذهب إلى كلية هارفورد أنت حقا ً سوف تذهبين |
| Bu sırada, ben Gisborne'nun kamp hakkında bildiklerini öğrenene kadar hepiniz dağılmalısınız. Gün batımında Trip'e gideceğim. | Open Subtitles | حتى أنا أجد ماذا يعلم " غيسبورن " حول المخيّم أنا سوف أذهب للقلعة وقت الغروب |
| Bu yüzden oraya bizzat kendim gideceğim. | Open Subtitles | إذاً أنا سوف أذهب إليها بنفسي. |
| Tamam, şimdi derse gideceğim. | Open Subtitles | حسناً، أنا سوف أذهب إلى القسم. |
| Ben polise gideceğim, tamam mı? | Open Subtitles | انظر, أنا سوف أذهب للشرطة, حسنٌ؟ |
| Pekala, ben giderim. | Open Subtitles | حسناً ، أنا سوف أذهب |
| Ben... ben giderim. | Open Subtitles | أنا .. أنا سوف أذهب. |
| Bekle, anne! Anladım! ben giderim! | Open Subtitles | إمي ,حسناً ,أنا سوف أذهب |