| Bunların doğru olduğunu söylemiyorum. Ben sadece ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أقول أن أي من هذا صحيح أنا فقط لا أعلم ما أفعل حول ذلك |
| bilmiyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم, أنا فقط لا أعلم ماذا أفعل بعد الأن. |
| Eğer beni kapatırlarsa ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعلم ماذا سوف أفعل إذا هم اشتكوني |
| Yine de ne manaya geldiğini hâlâ bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعلم ما هو المعنى المحتمل الذي يمكن أن تحمله |
| Cesaretim var mı bilemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعلم إذا ما كنت أمتلك الشجاعة |
| Bu olayda çalışman doğru mu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعلم بأنك الشرطي المكلف بالعمل الذي عليه العمل على هذه القضية |
| - Başarabilecek miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | الأمر صعب بدون والدها و أنا فقط, لا أعلم أن كنت أقدر توقفي. |
| Ama bilmiyorum konuşacak birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا فقط .. لا أعلم أريد شخصاً لأتحدث إليه |
| Olanları düzeltebilir mi bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعلم إذا كانوا يمكنهم إصلاح ما فعلت |
| Evet, bilmiyorum, ben sadece... Aklıma bir şey geldi ve yaptım. | Open Subtitles | بالطبع، أنا فقط لا أعلم واتتني فكرة، وقد نفذتها |
| Ve iyi avukat olabileceğimi biliyorum. Ben sadece - Ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | و أعلم بأنِّي كنت لأكون محامية جيّدة ، أنا فقط لا أعلم ما الأمر |
| Keşke her şeyi senin için daha iyi bir hale getirebilsem ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | اتمنى لو يمكنني أن اجعل الأمور افضل بالنسبة لك أنا فقط لا أعلم كيف |
| Kabalık etmek istemedim. Sadece hayatımın geri kalanıyla ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعلم ماذا سوف أفعل ببقية حياتيّ. |
| Bunu engellemek için ne yapılabilirdi inan bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعلم مالذي كان بإمكان فعله لمنع ذلك |
| Sadece şu an hayatıma birini nasıl sokabilirim bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعلم كيف يمكنني أن أدخِلَ شخصا آخر لحياتي في الوقت الحالي |
| Babama ne demem gerektiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعلم ما الذي يُفترض أن أقوله لأبي. |
| Bak, Hollis, sana bunu nasıl söylerim bilmiyorum, ama artık bu işi yapmak istiyor muyum bilmiyorum. | Open Subtitles | انظر هوليس أنا لا أعلم كيف أخبرك بهذه الأشياء لكن أنا فقط لا أعلم ان كنت قادرا على فعل تلك الأشياء بعد الان |
| Sadece asıl tehlikeyi bilmiyorum, o adamlar mı sen mi? | Open Subtitles | أنا فقط لا أعلم ما التهديد الأخطر أولائك الرجال أم أنت؟ |
| Sadece neyi söylemeye iznim var bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعلم ماذا أقول، لقد وقعت على اتفاقية عدم الإفصاح. |
| Yapılması gerekeni bilemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعلم ما هو الشيء الصحيح لفعله؟ |
| Cesaretim var mı bilemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعلم إذا ما كنت أمتلك الشجاعة |