"أنا لا أتحدث" - Translation from Arabic to Turkish

    • bahsetmiyorum
        
    • konuşmuyorum
        
    • bahsediyorum
        
    • konuşmam ben
        
    • kimseyle konuşmam
        
    • etmiyorum
        
    Hey, Gümüş Madalya veya onun herhangi bir şeyinden bahsetmiyorum. Open Subtitles أنا لا أتحدث عن النجوم الفضية أو ما إلى ذلك
    Ben ayaklarımdan bahsetmiyorum. Ben çenesi hiç durmayan çenebazdan bahsediyorum. Open Subtitles أنا لا أتحدث عن بثوري أنا أتحدث عن الأميرة الثرثاره
    Anne ve babanızın sizi ormanın bu bölgesinden uzak durmanız için anlattıklarından bahsetmiyorum. Open Subtitles أنا لا أتحدث عن ما أخبروك والديك عن ما حدث في هذه الغابة
    James Cameron hakkında konuşmuyorum, bunu yapabilirim ama yapmıyorum. TED أنا لا أتحدث عن جيمس كاميرون، مع أني أستطيع، ولكني لن أفعل.
    Ben bedava bir şeyden bahsetmiyorum, çünkü bedava sürdürülebilir değildir. TED أنا لا أتحدث عن خدمات مجانية، لأن ما كان بالمجان فلن يستمر.
    Gökten düşüp kafanıza çarpan şeylerden bahsetmiyorum. (hail dolu anlamına da gelir) Ben sıcak coşkulu heyecanlı TED أنا لا أتحدث عن الأشياء التي تنزل من السماء وتسقط على رأسك أنا أتحدث عن تعريف
    - Bıçak, ülkemin adaletine teslim edilmeli. Kanunlardan bahsetmiyorum. Open Subtitles أنا لا أتحدث عن القانون عندما تعبر تلك الحدود
    Ben trenden bahsetmiyorum, 500.000 dolardan bahsediyorum. Open Subtitles أنا لا أتحدث عن القطار اتحدث عن 500000 دولار
    Kendi aptal filmlerimden bahsetmiyorum. Open Subtitles أنا لا أتحدث عن أفلامي الغبية الصغيرة هنا
    Ben George McFly'dan bahsetmiyorum, onun oğlundan bahsediyorum. Open Subtitles أنا لا أتحدث عن جورج ماكفلاى. أنا أتحدث عن أبنه.
    Tutuklama ... - O fiyaskodan bahsetmiyorum. Open Subtitles إذا كان هذا بشأن الإخفاق أنا لا أتحدث عن الفشل الرهيب الذي تسميه إخفاق
    Henri Young'dan bahsetmiyorum. Ona kim inanırdı ki? Open Subtitles أنا لا أتحدث عن هنرى الصغير من يستطيع أن يصدقة ؟
    - Daha bitmedi ki. - Ben davadan bahsetmiyorum. Open Subtitles الأمر لم يحسم بعد أنا لا أتحدث عن المحاكمة
    Ben sadece sahip olduğumuz küçük alışkanlıklardan bahsetmiyorum... tıpkı araba anahtarımızla kulağımızı temizlemek gibi. Open Subtitles أنا لا أتحدث عن العدات التافهة التي نملكها مثل تنظيف آذاننا بمفاتيح السيارات.
    Doğrular hakkında konuşmuyorum. Yalanlar hakkında konuşuyorum. Open Subtitles . أنا لا أتحدث عن الحق أنا أتحدث عن الأكاذيب
    Kocan olarak konuşmuyorum. Open Subtitles أنا لا أتحدث إليك بصفتي زوجكِ, لا أهتم بشأن ذلك
    Hem ben seninle konuşmuyorum Kalbimi kırdın Open Subtitles لم تتلقيهم؟ أنا لا أتحدث إليك على أي حال لقد كسرتي قلبي
    Öyle kelime oyunlarıyla konuşmam ben. Ne istiyorsun? Open Subtitles أنا لا أتحدث بالألغاز ، مالذي تريده؟
    Ben kimseyle konuşmam. Open Subtitles أنا لا أتحدث للشباب ولا... . الناس.
    Burada ayakta durup konuşmak için bana verilen süreden söz etmiyorum. TED أنا لا أتحدث عن الوقت، الوقت الذي أملكه للوقوف هنا والتحدث.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more