"أنا لست الوحيد" - Translation from Arabic to Turkish

• tek ben değilim
• sadece ben değilim
• tek kişi ben değilim
• bir ben değilim
• tek ben değilmişim

Görünüşe göre Luthor ailesi hakkındaki bilgileri araştıran bir tek ben değilim.
أنظر حولك أنا لست الوحيد الذي يبحث في تاريخ "أل لوثر" العائلي

Bunu görebilen tek ben değilim, değil mi?
أنا لست الوحيد الذي يعلم بذلك أليس هذا صحيح؟ لا

Bak, sadece ben değilim, arkadaşım chloe da planlarını bozdu.
حسناً، أنا لست الوحيد. صديقتي كلوي تخلت عن خططها أيضاً

Görünüşe göre bu içerikten memnun olmayan sadece ben değilim.
على ما يبدو، أنا لست الوحيد الذي يهتم في محتوياته

Ayrıca, burada dürüst olmayan tek kişi ben değilim.
أنا لست الوحيد هنا الذي لم يكن نزيها تماما

Ve sezonun en büyük maçının bu olduğunu söyleyen bir ben değilim.
و أنا لست الوحيد الذي يقول أنها يمكن أن تكون أكبر مباراة في الموسم

Bir tek ben değilmişim.
أنا لست الوحيد.

İşin gerçeği, senin için endişelenen tek ben değilim.
ألأمر هو أنا لست الوحيد الذي يشعر بالقلق

Neyse ki intikam arayan tek ben değilim.
لحسن الحظ، أنا لست الوحيد الذي يسعى للأنتقام.

Derdi olan tek ben değilim. Jenny birini korurken öldü.
أنا لست الوحيد الذي تواجهه المشاكل.

Kurtlar sofrasında olan bir tek ben değilim.
أنا لست الوحيد الذي يقتاد من قبل عواطفه

Sanırım cevaplar arayan bir tek ben değilim.
تخمين أنا لست الوحيد تبحث عن أجوبة.

- Aslında bir tek ben değilim.
إذن أنا لست الوحيد.

Çoğu kişi bunun gerçek olduğuna inanıyor. sadece ben değilim.
الكثير من الناس يعتقدون بأن هذا حقيقي، أنا لست الوحيد

Sayın Kardinaller, evliliğimin geçerliliğini sorgulayan sadece ben değilim.
سموكم, أنا لست الوحيد الذس يشك في شرعية هذا الزواج

Bu gemide dibe vuran, sadece ben değilim.
أنا لست الوحيد الذي سيغرق من على متن هذه السفينة

Hasta olunca milleti rahatsız eden sadece ben değilim.
أتعلمين، أنا لست الوحيد الغير سعيد عندما يصبح مريضاً

Bilmek isteyen sadece ben değilim.
أنا لست الوحيد الذي يريد أن يعرف.

Nikotinle teması olan tek kişi ben değilim.
أنا لست الوحيد الذي كان على اتصال مع النيكوتين.

Burada olmalarının gerçek sebebini biliyorum, Peder, ...ve bunu bilen tek kişi ben değilim.
أنا أعرف السبب الحقيقي لمجيئهم هنا ، أيها الأب و أنا لست الوحيد فى ذلك

Dur kim olduğunu tahmin edeyim. Geciken tek kişi ben değilim.
يمكنني أن أخمن من هذا أنا لست الوحيد المتأخر

Burada hayatta olan bir ben değilim.
أنا لست الوحيد الذي على قيد الحياة هنا

Bir tek ben değilmişim.
أنا لست الوحيد