| Ben hala onların Pazar günü biletlerini hak ettiklerini düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا ما زلت عند اعتقادي بأنهم ما بيستاهلوا تذكرة الأحد | 
| En azından sen kurtulmuşsun. Ben hala eş nafakası ödüyorum. | Open Subtitles | على الأقل أنتِ خرجت، أنا ما زلت أدفع له نفقة. | 
| Ben hala açım ama. Benim zevkim sana zevk vermekten geçiyor ve senin bütün isteklerine uymaktan. | Open Subtitles | أنا ما زلت جائعاً متعتي تكمن في منحك المتعة | 
| Neyse, işte Ben hâlâ dans ediyorum. | Open Subtitles | على أي حال , أياً كان أنا ما زلت أرقص , أتدرب | 
| - Bunu benim sana söylemem gerek ne kadar büyümüş olsan da Ben hâlâ senin ablanım. | Open Subtitles | ومن واجبي أن أقول لك ذلك. حتى ولو كنت نمت كل ما يصل، أنا ما زلت أختك الكبيرة. | 
| - Hâlâ sizin düğününüzden iznim var. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | - أنا ما زلت رسامة من حفل الزفاف الخاص بك. | 
| Öyle olsaydım bile bu hikâyeye Yine de inanmazdım. | Open Subtitles | وإذا أنا كنت، أنا ما زلت لا أعتقد تلك القصّة. | 
| Bende hala onu özlüyorum, bebeğim. | Open Subtitles | . أنا ما زلت أشتاق إليه، حبيبتي | 
| Ben hala bu şeyin dalgıç ve eşinin üzerine nasıl bulaştığını anlamadım. | Open Subtitles | أنا ما زلت لا أفهم. هكذا عمل هذا يصبح في الغوّاص وبعد ذلك في زوجة الغوّاص؟ | 
| Ben hala neden bahsettiğini anlayabilmiş değilim. | Open Subtitles | أنا ما زلت لا أعرف ما بحق الجحيم الذى يتكلم عنه | 
| Ben hala senin patronunum. O senetlerin yarısını sat. | Open Subtitles | أنا ما زلت رئيسك وانا اقول لك، قم ببيع نصف هذه العقود | 
| Hapisten çıktın. Ya ben? Ben hala hapisteyim. | Open Subtitles | ،لقد خرجتي من السجن بينما أنا ما زلت مسجونا | 
| Ben hala Fang Fang'in kalbiyle oynadığın için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا ما زلت مستاء منك لأنك لعبت بقلب فانج فانج | 
| Ben hala kendimdeyim o yüzden kenara çekip benzin alacağım. | Open Subtitles | لكن أنا ما زلت نشيطاً لذلك سأصطف لأجلب البنزين | 
| Başka ne yapabiliriz ki? Ben hala bizi meşgul tutacak imgelemler görüyorum. | Open Subtitles | أنا ما زلت لدى رؤى تبقينا مشغولين | 
| Ben hala konuşuyorum ikinci, bekleyin. | Open Subtitles | . مهلاً ، أنا ما زلت أتكلم معك | 
| Biliyorsun, Ben hâlâ bu şirketin genel müdürüyüm. | Open Subtitles | أتعرف أنا ما زلت مدير إدارة هذه الشركة | 
| Öyle çekip gidemezsin, Gale. Ben hâlâ... | Open Subtitles | لا تذهبي بعيداً عني, "جايل" أنا ما زلت.. | 
| Ben hâlâ şu modellik işindeyim. | Open Subtitles | و أنا ما زلت أهز عالم عرض حقائب الظهر | 
| - Hâlâ yaşıyorum, eğer kastettiğin buysa. | Open Subtitles | أنا ما زلت حي إذا كان هذا ما تقصده. | 
| Ama Yine de niye benimle konuşacağını düşündüğünü anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا ما زلت لا أعرف الذي تعتقد بأنّها ستتكلّم معني. | 
| Bende hala aynı şekilde düşünüyorum | Open Subtitles | أنا ما زلت أعتقد ذلك بنفسي | 
| "ben hep seni bekleyeceğim." | Open Subtitles | "لكن أنا ما زلت أنتظر" |