| Fakat Eminim ki buraya manzarası için gelmedin. Al anahtarın. | Open Subtitles | لكن أنا متأكدة أنك لست هنا للنظر لكن هاك مفتاحك |
| Çok uzun sürmez, vede eğer yine aynı şeyi düşünürseniz, Eminim ki biz-- | Open Subtitles | إن كنت لا تزال تَحسُّ بنفس الشعور وقتها ، أنا متأكدة أني سأجد |
| - Eminim çok güzel çocukların olacak. - Evet, eminim, eminim. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأنك سيكون لديك أولاد رائعين نعم ،أنا متأكد،أنا متأكد |
| Beni dinle, Maia. kesinlikle eminim. Başına kötü bir şey gelmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا متأكدة تماماً ، لن أسمح لأى شىء سىء يصيبك ، أتسمعين ؟ |
| Çoktan "The Nation"a gittiğini ve oradaki herkese... beni becerdiğini söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنه ذهب إلى الجريدة و أخبر الجميع أنه تغازل معي |
| kesin tehlikeli bir yere yolladılar, ölüm kalım mücadelesi vereceği bir yere. | Open Subtitles | لقد أرسلوه لمنطقة خطيرة أنا متأكدة في مكان يخاطر فيه بحياته |
| Bundan eminim. İşin doğrusu, beni hiç sevmiyor. | Open Subtitles | أنا متأكدة من ذلك، في الحقيقة هو لا يحبني مطلقاً. |
| Önceleri şüphem vardı, şimdi eminim. | Open Subtitles | في الماضي كان مجرد إحساس . لكن الآن أنا متأكدة |
| Gerçekten. Bahse varım oldukça büyüktür. Sanırım birazcık büyüktür. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنه كبير بالقدر الكافي أعتقد أنه يصير أكبر قليلا |
| Jambonlu çizburger yapmak için, arılara ihtiyaç olmadığından gayet eminim. | Open Subtitles | حسنا.. أنا متأكدة من أنك لا تحتاج للنحل لعمل هامورغر الجبن والبيكن |
| Eminim ki sen aldıysan, şehirdeki en iyi mezar yerleridir. | Open Subtitles | أنا متأكدة انك ماشريته سيكون أفضل مقبرة في المدينة كلها |
| Bugün doğum günüm, ve Eminim ki her şeyi berbat ettim. | Open Subtitles | إنه عيد ميلادي ، و أنا متأكدة بأنني خربت كل شيء |
| Eminim ki ona iyilik borcu olan bir sürü doktor vardır. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأن هناك عددا من الأطباء يدينون لها بهذه الخدمة |
| Eminim ki Tanrı iyi bir bowling oyuncusu olmanı ister. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنا الله أرادكَ أن تكون لاعب بولنغ جيد |
| - İyi birisi ama her ikisi de öyle. - Eminim öyledirler. | Open Subtitles | أنه لطيف , لكن في الواقع , كلاهما أنا متأكدة أن كلاهما |
| - Eminim, ölüm ekibidir! Çocukları, ortada bırakmak istemem Hayatları tehlikede. | Open Subtitles | أنا متأكدة إنهم فرقة موت لا أريد أن أعرض الأطفال للخطر |
| - Eminim sen şimdi söylersin. | Open Subtitles | لكن أنا متأكدة من أنك ستخبرني بالمكان الذي ذهب إلية 0 |
| Grace kesinlikle burada, onu bulacağız. Merak etme sen. | Open Subtitles | أنا متأكدة ان غرايس هنا و سنجدها لا تقلق |
| Jill, annen gittiğinden beridir bir şeylerin zor olduğunu biliyorum... | Open Subtitles | جيل, أنا متأكدة بأن الأمور صعبة منذ أن رحلت والدتك |
| Sanırım eklem iltihabına yol açtı. Tedavi görmem gerkiyor, bu kesin. | Open Subtitles | اعتقد أنه أصابنى شيء و أحتاج لعلاج , أنا متأكدة |
| Arabada onunla birlikte bir şey vardı, Bundan eminim. | Open Subtitles | كان هناك شيء في السيارة معها؛ أنا متأكدة منه |
| Eli kıçının üstündeydi. Yakın olduğunuza şüphem yok. | Open Subtitles | لقد وضع يده على مؤخرتكِ أنا متأكدة أنكما كنتما قريبين |
| Bahse varım kıvırcık bir kuzu gibi hoplaya zıplaya gidiyordur. | Open Subtitles | أنا متأكدة بأنه تحرك بخفة مثل الخروف المنفوش |
| Evet, evet. gayet eminim. Dünya senin istiridyen. | Open Subtitles | أجل ، أجل ، أنا متأكدة تماماً العالم ملك لكِ |
| Nasıl geçineceğinden emin değilim Lucy. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنني لا أعلم كيف ستتدبرين الأمر يا لوسي |
| Evet, burada daha önce de bulunduğundan epey eminim. | Open Subtitles | نعم ، أنا متأكدة إلى حد ما أنك دخلت هنا من قبل |