| Birşeyler demek istediğinden Eminim ama ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا متأكده من أنك تعني شيئا، لكني لا أعرف ما هو. |
| Ve eğer beni öldürürse, çok Eminim ki sıradaki sensin. Ben mi? | Open Subtitles | و اذا نال مني أنا متأكده من أنك ستكون القادم |
| Dedektif müşterilerimizin oyun alanlarında bir polisin bulunmasından pek hoşlanmayacaklarının farkındasınızdır Eminim. | Open Subtitles | أنا متأكده من أنك على علم أن زبائننا لا يرحبون بوجود رجال الشرطه في ساحة لعبهم |
| Eminim yapısal olarak daire nasıIdır bilirsin. | Open Subtitles | أنا متأكده من أنك انت على دراية بما هو هيكليا. |
| Eminim kendi başının çaresine bakarsın. | Open Subtitles | أنا متأكده من أنك سوف تكونين على ما يرام بنفسك. |
| Ama onlardan biriyle bir anlaşma yaptığına Eminim. | Open Subtitles | ولكن أنا متأكده من أنك قد عقدت صفقة مع أحدهم |
| Eminim flört edebileceğin birisini bulursun. | Open Subtitles | أنا متأكده من أنك يمكن اللعب بها في طريقك للخروج منها |
| Bu yüzden onun yaptığı gibi mülakatın üstesinden geleceğinden Eminim. Biliyorsun, o alındı. | Open Subtitles | لذلك أنا متأكده من أنك ستجتازين المقابله مثل ما اجتازها هو |
| - Eminim haklısınızdır. | Open Subtitles | لا شيء "محتمل" حول هذا الموضوع. أنا متأكده من أنك على حق. |
| Eminim iyi olacaksın. | Open Subtitles | أنا متأكده من أنك ستكون بخير. |
| Eminim sen de öyle uyuyacaksın. | Open Subtitles | أنا متأكده من أنك ستنام جيداً |