| Gitmek için sabırsızlanıyorum. Burada tuzağa düşmüş gibiyim. | Open Subtitles | أنا متلهفة للخروج من هنا، هذا المكان مريع |
| Gitmek için sabırsızlanıyorum. Burada tuzağa düşmüş gibiyim. | Open Subtitles | أنا متلهفة للخروج من هنا، هذا المكان مريع |
| Evet, sırada ne olduğunu duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | نعم، أنا متلهفة لأعرف ماذا ستفعل بعدها |
| Dr. Sobel ile ilgili duyacaklarım konusunda sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا متلهفة لسماع المزيد من اتصالاتك مع الدكتور (سوبل) |
| Pompeii'yi görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا متلهفة جداً لرؤية (بومبي). |
| - Peter'a söylemek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | -كم أنا متلهفة لإخبار"بيتر ". |