| Biraz hayal kırıklığına uğradım. Çok fazla önlük vardı. | Open Subtitles | أنا محبطة قليلاً كان هناك الكثير من المآزر |
| Diğer yönden, bana bu kadar kolay ihanet edebildiğin için hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | و بطريقة أخرى، أنا محبطة لأنكم كنتم على إستعداد لخيانتي |
| Çok heyecanlı ve korkumuştum. Ama şimdi hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لقد كنت مسرورة وخائفة، ولكن الآن أنا محبطة. |
| Hayır, hüsrana uğradım çünkü her şeyde başarısızım ve nefesim sinek gibi kokuyor. | Open Subtitles | لا! , أنا محبطة لأني فاشلة في كل شيء ورائحة أنفاسي مثل الذباب! |
| Elbette hüsrana uğradım! | Open Subtitles | ! بالطبع أنا محبطة |
| Bu zamana kadar çok heyecanlıydım ve korkuyordum. Ama hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لقد كنت مسرورة وخائفة، ولكن الآن أنا محبطة. |
| Kuyu biraz heyecan verici ama biraz hayal kırıklığına uğradım | Open Subtitles | إن جد جيد ، و هو مثير بعض الشيء و أنا محبطة شيئاً ما |
| İnanın bana, ben de en az sizin kadar hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | صدقاني، أنا محبطة تماماً مثلكما أياً كان في الفهد، |
| Bu asistanın egosu ve kibri yüzünden hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | أنا محبطة بسبب الغرور و الغطرسة اللذان أظهرهما هذا الطبيب المقيم |
| - Evet. Aslında biraz hayal kırıklığına uğradım. Gözüme, Leo dayını kestirmiştim. | Open Subtitles | بالواقع أنا محبطة بعض الشيء، كنت معجبة بالخال (ليو) |
| hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | أنا محبطة قليلا |
| - Çok büyük hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | ! أنا محبطة جداً |
| hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | .أنا محبطة |
| Ben oldukça hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | أنا محبطة |