| Bu adama. Buradaki herkesten çok daha fazla şey borçluyum. | Open Subtitles | أنا مدينة لهذا الرجل ، أكثر من أى شخص هنا |
| Sana hayatımı borçluyum, sen bana hiçbir şey borçlu değilsin. | Open Subtitles | أنا مدينة لك بحياتي و أنت لا تدين لي بشيء |
| Yaşamımı Ay ruhuna borçluyum. | Open Subtitles | روح القمر في ورطه أنا مدينة بحياة لروح القمر |
| Bilmiyorum. Bir şey anlamaya olacaktır. Ve teşekkürler, ben bir borcum var. | Open Subtitles | لا أعلم ، سأجد طريقة و شكراً ، أنا مدينة لك بواحدة |
| Pekala, sana borcum ne kadar? | Open Subtitles | كم أنا مدينة لك ؟ حسناً , أنا لم أفعل ذلك لأجل المال |
| Onu cadde ortasında vurarak öldüren kişi ya da kişileri bulmak kocama karşı borcumdur. | Open Subtitles | أنا مدينة لزوجي بالعثور على الشخص أو الأشخاص الذين قتلوه في منتصف الطريق. |
| Sana kesinlikle bir tane borçluyum... | Open Subtitles | أنا مدينة لكي بالتأكيد فلذا إذا أردت الخروج في أي وقت |
| Kaltak hayatımı kurtardı, ve şimdi ona borçluyum. Borcumu ödemek zorundayım. | Open Subtitles | العاهرة انقذت حياتي والآن أنا مدينة لها وعلى رد الجميل. |
| Hayatımı Silahşorlarınızın çaba ve cesaretine borçluyum. | Open Subtitles | أنا مدينة بحياتي لإجتهاد وشجاعة فرسانكِ. |
| O kızlara bunu borçluyum yaptıklarım nedeniyle. | Open Subtitles | أنا مدينة لهؤلاء الفتيات بقول ما أقترفته |
| Sana çok şey borçluyum, hayatımı kurtardın. | Open Subtitles | أنا أمزح فقط أنا مدينة لكِ، فلقد أنقذتِ حياتي |
| Bedeli ne olursa olsun bunu insanlarıma borçluyum ve fedakârlık yapmaya hazırım. | Open Subtitles | مهما يكن الثمن، أنا مدينة بهذا لشعبي وأنا مستعدّة للتضحية |
| Bu güncel tarihi olaya katılımımı TED'e borçluyum. | TED | أنا مدينة بمشاركتي في هذا الحدث التاريخي حاليّا لـTED. |
| Başardık. Sana hayatımı borçluyum. | Open Subtitles | لقد فعلناها أنا مدينة لك بحياتي |
| Sana borçluyum. | Open Subtitles | شكرا جزيلا لكِ يا أمي أنا مدينة لكِ |
| Öğrenim kredisi olarak 100.000 doların üzerinde borcum var. | Open Subtitles | أنا مدينة بأكثر من 100،000 دولار في القروض الطلابية |
| Hayır, sana bir hamburger borcum var o yüzden de sana bir hamburger alacağım. | Open Subtitles | لا أنا.. أنا مدينة لك ببرجر فسأشتري لك برجر |
| Bir süre yerin garantide. Teşekkür ederim. Sana bir borcum var. | Open Subtitles | لقد إقتنعوا بالأمر , أنت بأمان فترة أطول أنا مدينة لك بواحدة |
| Ve ben de milyonlarca diğer Tunuslu ile beraber bu tarihi karara içtenlikle borçlu hissediyorum. | TED | وإلى جانب الملايين من التونسيين، أنا مدينة بشدة لذلك القرار التاريخي. |
| Onu cadde ortasında vurarak öldüren kişi ya da kişileri bulmak kocama karşı borcumdur. | Open Subtitles | أنا مدينة لزوجي بالعثور على الشخص أو الأشخاص الذين قتلوه في منتصف الطريق. |