"أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك" - Translation from Arabic to Turkish

• söyleyebilirim

İlk yapılması gerekenlerden yanlış yaptığı on şeyi sana söyleyebilirim.
أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك عشَر أشياءِ هو عَمِلَ خاطئَ فوراً المضرب.

Ayrıca söyleyebilirim ki, orada öylece dikiliyor olman inceleme sonunda saçı uzatmaz.
أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك أيضاً بأنّ كَ المقام ليس هناك ذاهِب إلى إنمُ شعرةَ بطاقةِ في نهاية العيّنةِ

Ama sperm sayısının çok düşük olduğunu söyleyebilirim.
حَسناً، أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك هذا عنه: إحصاء حيمنِ منخفضِ جداً. العيّنة كَانَ عِنْدَها من غير المحتمل أيّ سبّاحون.

Bundan 2 hafta sonra neler olduğunu söyleyebilirim, babam benim evin civarında olmama bile izin vermedi.
أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك الذي لإسبوعين بعد تلك، هو لا يَتْركَني أي مكان قُرْب البيتِ.

Sana, yıldızının Alcyone taşının yakut kuşunun da ardıç kuşu olduğunu söyleyebilirim.
أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك بأنّ نجمَكَ lcon . حجارتكَ البنفسجيونُ. طيركَ الدجُّ.

Sahip olduğu her şeyin hücresinde olduğunu söyleyebilirim.
أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك كُلّ شيءَ هو يُدْخَلُ خليتَه.

Sana şunu söyleyebilirim.
أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك شيءَ واحد. هذا لَيسَ معيوبَ.

İstersen, yalnızca büyük kızların anlayabileceği çok üzücü bir şey söyleyebilirim.
إذا تُريدُ، أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك شيء حزين جداً، فقط البنت الكبيرة يُمْكِنُ أَنْ تَفْهمَه.

Sadece benim ben olmadığımı onun da kesinlikle o olmadığını söyleyebilirim hesaplamayı da sen yap artık.
أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك هو لَيسَ ني وهو بالتأكيد لَيسَها، لذا أنت تَعمَلُ الرياضياتُ.

Size, bizim nasıl bozmadığımızı söyleyebilirim.
أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك كيف نحن لَمْ.

Sana bunu söyleyebilirim.
أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك عن ذلك كثيرا.

Filmin 2OO2 yılında büyük bir şirket tarafından üretildiğini söyleyebilirim.
أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك الذي الفلم كَانَ مصنّع في 2002 مِن قِبل a شركة كبيرة.

söyleyebilirim ki, açık kahverengi.
أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك هو أسمرُ خفيفُ، كستنائي في الجزءِ reflectivity a مِنْ ثلاث بوصاتِ

- Kim olmadığını söyleyebilirim.
- أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك مَنْ هو لَيسَ.

Adını size söyleyebilirim.
لا، أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك اسمَه.

Bay Rhodes'un paketinin nerelerden geçtiğini ben söyleyebilirim.
أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك المكانَ رزمةِ السّيدِ Rhodes.

Size geleceğinizi söyleyebilirim!
أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك مستقبلَكَ!

-Nedir o? -Şunu söyleyebilirim:
- أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك هذا:

Pekâlâ, sana, bunun bir lazerle kesildiğini ve üstündeki yazının üç mikrondan daha büyük olmadığını söyleyebilirim.
الموافقة، أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك بِأَنَّ هذا كُنْتَ مَعْمُول بليزرِ Excimer... ونقطة نقشها كَانَ لا أكثر مِنْ ثلاثة ميكروناتِ في القطرِ.