| Kendinizi kanıtlayıp bu mevkilere geldiniz ve bu yüzden buradasınız. | Open Subtitles | ملكتم ما يتطلبه الأمر و استحققتم مناصبكم، لهذا أنتم هنا. |
| Demek buradasınız. Bayan ödeme yapmadan arabamdan fırlayıp gitti. | Open Subtitles | ها أنتم هنا , السيدة خرجت من السيارة وغادرت دون أن تدفع لى |
| - Şükürler olsun buradasınız. - Yardımınıza ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ـ الحمد لله أنتم هنا ـ نحتاج إلى مساعدتكم |
| Ama nerede olduğunuzu ve neden burada olduğunuzu bilmeniz önemli. | Open Subtitles | ومع ذلك، من المهم أن تعرف أين أنت ولماذا أنتم هنا. |
| Şimdi buradasın, hepiniz buradasınız çünkü ortak bir tecrübe yaşadığınıza inanıyorsunuz. | Open Subtitles | الآن أنتم هنا لأنكم تآمنون بأنكم قد خضتم تجربة |
| Sizler ölümcül dövüşte... mücadele etmek için buradasınız. | Open Subtitles | أنتم هنا من أجل المشاركة في مورتال كومبات |
| İşte buradasınız. Selam çocuklar. | Open Subtitles | ها أنتم هنا, مرحباً يا أولاد، أهلاً يا أنت, أهلاً يا أنت, أهلاً |
| Sadece biz oradaydık, onlar geldi, sonra siz... orada, ama şimdi buradasınız. | Open Subtitles | أنه فقط كنا هنا ثم أتوا ثم أنتم , إلى هنا لكن الآن أنتم هنا |
| Siz hainler sesinizi kesin! Hepiniz buradasınız çünkü özgürlükten nefret ediyorsunuz! | Open Subtitles | أيها الخونة, اهدؤوا أنتم هنا لأنكم تكرهون الحرية |
| Tanrıya şükür buradasınız. Şuna yardım edebilir misiniz? | Open Subtitles | جيد أنتم هنا هل تستطعان المساعدة فى هذا ؟ |
| Mesela, neden buradasınız, ne yapmaya geldiniz, gibi. | Open Subtitles | مثل لما أنتم هنا ؟ لما حضرتم إلى هنا لتفعلوه ؟ |
| Hepiniz buradasınız çünkü burada olmaktan mutlusunuz ya da en azından en iyi seçeneğiniz bu olduğu için. | Open Subtitles | الجميع يتصرّفون وفقاً لأهوائهم الشخصية أنتم هنا لأنّكم سعداءُ بوجودكم هنا |
| Çocuklar buradasınız. Çok etkileyici. İyi araştırmışsınız. | Open Subtitles | يا رفاق، أنتم هنا هذا مدهش، لقد كان بحثاً جيداً |
| Siz Küçük Beyinler onu savunmak için geldiniz | Open Subtitles | والآن أنتم هنا أيّتها العقول الصغيرة ♪ ♪ للذود عنها |
| Hastalarınızı düşünmeyi öğrenmek için geldiniz buraya. | Open Subtitles | أنتم هنا لكي تتعلموا كيف تفكروا في مرضاكم |
| Pekâlâ. Hepinizin neden burada olduğunuzu bildiğinizi farz ediyorum. | Open Subtitles | حسناً، أظنكم جميعاً تعلمون لماذا أنتم هنا |
| Neden burada olduğunuzu biliyorum, büyük bir hata yapıyorsunuz. | Open Subtitles | أعرف لم أنتم هنا , وأنتم ترتكبون غلطة كبيرة |
| Ama şu an buradasın. Endişelenmen gereken tek konu endişelenmemek. | Open Subtitles | حسنًا , أنتم هنا الآن والشيئ الوحيد اللذي عليكم القلق عليه هو أن لاتقلقوا |
| Siz burada güvende olduğunuz yerde kalın. Ben devamıyla ilgilenirim. | Open Subtitles | يارفاق أنتم عليكم البقاء هنا أنتم هنا محميون،وانا سأتكفل بالباقي |
| - Buraya gelişinin bir sebebi var. | Open Subtitles | - أنتم هنا لسبب - |
| Neden burada olduğunuz veya tam olarak ne yapacağınız daha sonra açıklanacak. | Open Subtitles | لما أنتم هنا وما ستقومون بفعله بالتحديد، سَيَتمّ شرحه لاحقًا. |