| Peki, ben toptan satış fiyatlarını anlattıktan sonra sen teslimat garantisinden bahsedersin. | Open Subtitles | حسناً، سوف أنهي التثمين بالجملة ومن ثم تذهبين أنتِ إلى ضمان التسليم |
| sen içeriye girmeden hemen önce bunu düşündüm. | Open Subtitles | لقد جاءتني فكرتها قبل أن تأتي أنتِ إلى هنا مباشرة |
| Ta ki,sen beni o dünyadan çekip alana kadar. | Open Subtitles | كان، منذ أن أعدتني أنتِ إلى عالم المواعدة |
| sen girene kadar nasıl bir çöplük olduğunu anlamamıştım. | Open Subtitles | لم أُلاحظ أبداً أنها مزبلة، حتّى أتيتِ أنتِ إلى هنا |
| Sonra da kızkardeşin seninle görüşmeyi bıraktı ve sen de ormana gittin. | Open Subtitles | ثم توقفت أختك عن التحدث معك, وذهبتِ أنتِ إلى الغابة. |
| O bir numara. Esas sen bu işi başka bir hale dönüştürme. | Open Subtitles | إنّه رقم، لا تحوّليه أنتِ إلى شيء ليس هو |
| Sally, sen Bridge Kulüp'le bağlantı kur. Winston, sen de Old Boys'a bak. | Open Subtitles | سالي أنتِ إلى نادي الجسر وينستون حاول مع الشباب القدماء |
| sen tuvalete girdiğinde ben etrafta yürüyüşe çıkacağım sonra da aynısını sen yapacaksın. | Open Subtitles | سأقوم بجولة حول المباني السكنية بينما تذهبين أنتِ إلى الحمام ثم تفعلين نفس الشيء لأجلي |
| O zaman bu akşam önce sen götür sonra ben 21:30 gibi gelir alırım? | Open Subtitles | إذن كنتُ أفكّر لهذه الليلة، ربّما تأخذينه أنتِ إلى البيت، وبعدها سأمرّ عليكِ لإلتقاطه، ربّما في الـ9: |
| O zaman ben Philly'e gideyim, sen New York'a git. | Open Subtitles | إذن دعيني أذهب أنا إلى "فيلي" واذهبي أنتِ إلى "نيويورك" |
| sen ve Piper, kariyerleriniz ve senin tekrar okuyor olman. | Open Subtitles | أنتِ و " بايبر " و وظائفكم ولقد عدتِ أنتِ إلى الكلية |
| sen gelene kadar çok mutsuzdum. | Open Subtitles | لقد كنت تعيسة حتّى "جئت أنتِ إلى "ديلوود |
| sen de bu arada doktora gidiyorsun. | Open Subtitles | في هذه الأثناء ستذهبين أنتِ إلى الطبيب |
| sen burada kal. - Onu aşağıya indir. - Hayır. | Open Subtitles | كلا، ستبقى أنت هنا، ولتصحبيها أنتِ إلى الأسفل... |
| Milyonlar satan şarkılarım var ve sen, yine de burada çalmak için yeterince iyi olmadıklarını düşünüyorsun. | Open Subtitles | لدي اغاني حازت على جوائز و أنتِ إلى الآن لا تعتقدين بأنهم جيدين كفايه لكي نغنيها هنا - المسأله ليست لأنني اظن |
| sen işine dön. | Open Subtitles | عودي أنتِ إلى العمل |
| sen, şuraya geç, hemen! | Open Subtitles | أنتِ إلى هناك الآن! -ضع المسدس جانباً! |
| Sophie, odana gidiyorsun, Hunter, evine gidiyorsun ve Nikki, sen de içki kabinine gidip, büyükçe bir şey getiriyorsun. | Open Subtitles | صوفي) انتِ اذهبي إلى غرفتك) هنتر) انت اذهب إلى بيتك) نيكي) أنتِ إلى خزانتك المليئة بالخمور) وقومي بإحضار شيء كبير جدًا |
| sen de onun evine gidiyor musun? | Open Subtitles | وتذهبين أنتِ إلى منزله؟ |
| sen... ..beni daha ne kadar seveceksin? | Open Subtitles | أنتِ إلى متى سوف تحبينني؟ |