| Yani... şu an yüzleştiğin büyük sıkıntı yüzünden korkuyor musun? | Open Subtitles | لذا أنتِ الآن خائفة لأنكِ ستكونين أمام تحدي أكبر ؟ |
| şu an olduğun gibi gençtin. Sadece biraz üzgün görünüyordun. | Open Subtitles | كنت شابة كما أنتِ الآن وبدوت حزينة بعض الشيء |
| Orada oturuyordu tam şu an senin oturduğun yerde. | Open Subtitles | كانت جالسة هناك بالضبط تماماً حيث أنتِ الآن |
| Kızın büyüdü ve senin Şu anda sürdüğün hayatın aynısının acısıyla yaşıyor. | Open Subtitles | و ستكبر ابنتك و تعش نفس الحياة البائسة التي تعيشينها أنتِ الآن. |
| Adada dönen tehlikeli oyunlar yüzünden Şu anda onun için daha da değerlisin. | Open Subtitles | أنتِ الآن قيمتك أكثر إليه كجزء من مغامرة خطيرة جدًا هنا على الجزيرة |
| Şimdi de gelmiş, sanki biraz protein ve bir de elbise kanserimi iyileştirecek gibi davranıyorsun! | Open Subtitles | و ها أنتِ الآن تعيشين في الضباب و كأن بالبروتينات و الفساتين المصممة سوف يقومون بعلاجي من السرطان. |
| - şu an ağlayacak gibisin. | Open Subtitles | أنتِ الآن تبدين كما لو كنت ستبكين أنا لن أبكي |
| şu an ulusal veri tabanına bağlı durumdasın o kişi her kimse herhangi bir kaydı yok. | Open Subtitles | حسنا، أنتِ الآن متصلة بقاعدة المعلومات القومية، أيا كان صاحب هذه البصمات، فليست له صحيفة جنائية. |
| şu an yine beş yıl önce motosikletiyle dolaşan ve yalnızlığı seven o korkutucu cadaloz gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | أعني، أنتِ الآن تبدين كعاهرة مخيفة قادت دراجتها النارية إلى هنا قبل 5 أعوام. |
| Hoşuna gitse de gitmese de şu an Kara Rozet Birimi için çalışan bir danışmansın. | Open Subtitles | شئتِ أم أبيتِ أنتِ الآن مستشارة مفوضة من كتيبة الشارة السوداء |
| O halde şu an olduğu gibi onunla kalıp birbirinize katlanıp, anlaşmaya çalışmaya dayanabilecek misin? | Open Subtitles | ...إذاً ،هلاّ بقيتِ إلى جانبهُ كما أنتِ الآن ،وبينما تتحملا و تتصرّفا معاً |
| Orada oturuyordu tam şu an senin oturduğun yerde. | Open Subtitles | لقد كانت تجلس هنا، حيث أنتِ الآن.. |
| şu an listemde en üstte sen varsın. | Open Subtitles | أنتِ الآن تتصدّرين قائمة من سأنقذهم. |
| Seni kaybettim ve sen Şu anda bir kralla evlisin. | Open Subtitles | .أفتقدتكِ. .والآنأنتِ. أنتِ الآن متزوجة من ملك. |
| Tabi ki, her ne kadar senin Şu anda da güzel olduğunu düşünüyor olsam da.. | Open Subtitles | بالطبع، بالرغم من أنّي ما زلت أراك جميلة كما أنتِ الآن |
| Şu anda valilnin ofisinden 15 metre uzaktasın. | Open Subtitles | أنتِ الآن على بعد 50 قدم من مكتب الحاكم إياكِ أن تتجاوزي هذا الخط مجدداً. |
| Şu anda Joong Won ve seninle ilgili mi konuşuyorsun yoksa bebek ve benimle ilgili mi? | Open Subtitles | هل أنتِ الآن تتحدثي عنكِ و عن "جونغ وون" أم أنا و الطفل الذي في بطني؟ |
| Ve eğer başına gelen her şeyi yaşamamış olsaydın... Şu anda bulunduğun yerde... bulunamazdın, yani bilmiyorum işte. | Open Subtitles | ولو أنك لم تمري ... بكل ما مررتِ به ... لما أصبحتِ ،كما أنتِ الآن لذا لست أعرف |
| Şu anda yıprandığını düşünüyorsun dayanmaktan bitkin bir haldesin ve bu yüzden ağlıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ الآن تفكيرين في رجل... انه يفكر فيكِ، و يبكي من أجلكِ. |
| Bu kadın Şimdi de tekerlekli sandalyeyi bozdu. | Open Subtitles | هذه المرأة حقاً أنتِ الآن قمتي حتى بكسر كرسي متحرك |
| Ne yani, Şimdi de depresif hâl uzmanı mı oldun? | Open Subtitles | أوه، إذن أنتِ الآن الخبيرة في الرحلات السيئة؟ |