| korkuyorsun dimi annem kendi kendine konuşurken. | Open Subtitles | أنت تخافين عندما تتكلم أمي وحدها بحجرتها |
| Deliyim ben. Benim korkmadığım bir şeyden korkuyorsun. | Open Subtitles | هذا رائع, أنت تخافين من شيء أنا لا لست خائفة منه. |
| Onu kaybetmekten korkuyorsun. Olduğum gibi. Hepimiz gibi. | Open Subtitles | أنت تخافين من خسارته كما حالي وحال الجميع |
| Ve tekrar incinmekten korkuyorsun. | Open Subtitles | و أنت تخافين من ان تجرحى ثانية |
| Gerçek olmasından korkuyorsun. Olmamasından korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت تخافين من الواقع وتخافين من الخيال |
| Buradaki bitli seçmenimizle fazla vakit geçirirsen hizmet etmen gereken insanları küçük gördüğünü kendine itiraf etmen gerekir diye korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت تخافين أنك إذا أمضيت وقتاً طويلاً مع الشعب المليء بالبراغيث يجب عليك أن تعترفي لنفسك أنه ليس لديك سوى الإزدراء للشعب هنا |
| Adımı söylemekten korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت تخافين نطق اسمي |
| ..Aşık olmaktan korkuyorsun.. | Open Subtitles | أنت تخافين من الحب، وأمثالك سيقومون... |
| Olan bu. Sen aşktan korkuyorsun. | Open Subtitles | هذه هي أنت تخافين من الحب |
| - korkuyorsun. Olan bu. | Open Subtitles | هذه هي أنت تخافين من الحب |
| Sen de kontrolü ona vermekten korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت تخافين من أن يسيطر عليكِ |
| Vücut sıvılarından korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت تخافين من سوائل الأجسام |
| Kızmasından korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت تخافين من غضبه |
| - Evet, korkuyorsun. - Alakası yok. | Open Subtitles | بلى، أنت تخافين - لا - |