| Onunla ilgili bir şey biliyorsun yoksa 'bu özür mahiyetinde' demezdin. | Open Subtitles | أنت تعرف شيئاً عنه وإلا لما قلت "إن هذا إعتذار" -على ماذا يعتذر؟ |
| - bir şey biliyorsun ama söylemiyorsun. | Open Subtitles | - أنت تعرف شيئاً - و تحجب المعلومات عن الشرطة |
| - Kız haklı. bir şey biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | هي محقة، أنت تعرف شيئاً أليس كذلك؟ |
| Baba, bununla ilgili Bir şeyler biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرف شيئاً عن هذا يا أبي، أليس كذلك؟ |
| Bir şeyler biliyorsun. Evet, bir şeyler biliyorum tamam mı. | Open Subtitles | ـ أنت تعرف شيئاً ـ أجل، أعرف شيئاً، حسناً |
| Gates'e olanlar hakkında bir şey mi biliyorsun? | Open Subtitles | هل أنت تعرف شيئاً عن ماذا حدث لـ "جيتس" ؟ |
| Hadi canım. bir şey biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً أنت تعرف شيئاً ما. |
| Bir şey gizliyorsun. bir şey biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تخفي شيئاً أنت تعرف شيئاً |
| bir şey biliyorsun, Bay Antonov. | Open Subtitles | أنت تعرف شيئاً |
| Bir şeyler biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرف شيئاً , أليس كذلك ؟ |
| Sen Bir şeyler biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف شيئاً |
| Bilmediğim bir şey mi biliyorsun? | Open Subtitles | أنت تعرف شيئاً لا أعرفه ؟ |
| Arabama olanlar hakkında bir şey mi biliyorsun? | Open Subtitles | أنت تعرف شيئاً بخصوص سيارتي ؟ |