| Onun o fotoğrafta olduğunu biliyorsun. Bulduğumuz şu kelepçeler de var. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنها تظهر في صورة للشرطة، وبأننا وجدنا الٔاصفاد |
| Evet, ben Tanya Skagle. Ver şu sığırı. Yapabilecek kadar deli olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت , أعطني الأبقار أنت تعلم بأنها مجنونة وستقوم بفعلها |
| biliyorsun, o bir kadın değil, tıpkı senin bir koç olmadığın gibi. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنها ليست امرأة وأنت لست بحمل |
| biliyorsun kendini öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنها حاولت ان تقتل نفسها |
| Ama Lisa endişeleniyor. Hamile biliyorsun. | Open Subtitles | ليزا متوترة , أنت تعلم بأنها حامل |
| biliyorsun kendini öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنها حاولت ان تقتل نفسها |
| - Evde olmadığını biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلم بأنها ليست هنا صحيح ؟ ماذا ؟ |
| Bırakmaya çalıştığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنها تحاول الإقلاع عن الشرب! |
| Onun yapmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنها لم تقم بها |
| Ben olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنها أنا |
| Peki. Hasta olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً، أنت تعلم بأنها مريضة |
| biliyorsun Malia'ya çok benziyor. | Open Subtitles | أنت تعلم (بأنها تشبه (ماليا |