| Bir insanın hakkı olandan çok daha fazlasını bildiğin için tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال لمعرفتك أكثر مما يحق لأي شخص أن يعرف. |
| Federal kanunları çiğnediğin için tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الإعتقال بموجب القانون الفيدرالي |
| Ben Birleşik Devletler Donanması avukatı ve subayıyım ve sen de tutuklusun, seni aşağılık herif. | Open Subtitles | أنا محامي و ضابط بالأسطول الأمريكي و أنت رهن الاعتقال أيها اللعين |
| - Pislik yiyebilir ve ölebilirsin. - Sizler cinayetten tutuklusunuz! | Open Subtitles | ـ تستطيع أن تموت ـ أنت رهن الاعتقال بتهمه القتل |
| Ona "Bayan tutuklusunuz." dedim. Ve o da bana "Neden?" dedi. | Open Subtitles | قلت لها، يا سيدتي أنت رهن الإعتقال فقالت لماذا؟ |
| Michael Carr, uyuşturucu bulundurmaktan sizi tutukluyorum. | Open Subtitles | مايكل كار ,أنت رهن الاعتقال لحيازة المخدرات |
| Cinayete ortak olma suçundan tutuklusunuz. | Open Subtitles | أنت رهن الإعتقال بتهمة التحريض على القتل |
| - tutuklusun. Sessiz kalma hakkın var. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال لديك الحق بأن تبقى صامتا |
| Tycho Antlaşması'nı çiğnemekten tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الإعتقال لإنتهاك قسم 4153 من معاهدة تايكو. |
| Cinayetten tutuklusun. | Open Subtitles | يافتى أنت رهن الإعتقال لقيامك. بجريمة قتل. |
| F.B.I. Dolandırıcılıktan tutuklusun. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية أنت رهن الاعتقال بتهمة الاحتيال |
| Creighton Tolliver cinayetinden dolayı tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال بتهمة قتل كريتون توليفر. |
| Çizgi Roman Adam, yasal olmayan kayıtlara sahip olduğundan tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال لحيازة أشرطة فيديو غير قانونية |
| Federal suçlulara yardım ve yataklıktan tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال لإخفائك هاربين فدراليين |
| Hoppy Dupree, tutuklusun. | Open Subtitles | هوبي دوبري.. أنت رهن الاعتقال هوبي دوبري.. |
| Saldırı ve silahlı soygun sucundan tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الإعتقال بتهمة التهجم والسطو المسلح |
| Bay Costanza, tanınan bir kaçağa yardım ve yataklıktan tutuklusunuz. | Open Subtitles | سيد كوستانزا، أنت رهن الاعتقال لمساعدة وتحريض هاربة. |
| Bay Leight, 4 teammüden cinayetten tutuklusunuz. | Open Subtitles | سيد لايت,أنت رهن الاعتقال لأرتكابك أربع جرائم قتل |
| Ian Blackburn'ü öldürmekten tutuklusunuz Bay Wolff. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال سيد ولف بقتلك السيد بلاكبورن |
| Edward Nelson Charlie Sanders'a cinsel taciz ve cinayetten tutuklusunuz. | Open Subtitles | إدوارد نيلسون أنت رهن الإعتقال بتهمة الإعتداء الجنسي و جريمة قتل تشارلي ساندرز |
| Üzgünüm, majesteleri. Kralın emriyle sizi tutukluyorum. | Open Subtitles | آسف سيد , أنت رهن الإعتقال , بأمر من الملك |
| Çocuk pornosu bulundurma ve yayma suçundan tutuklusun. Gidelim. | Open Subtitles | أنت رهن الإعتقال لحيازة وتوزيع مواد إباحية عن الأطفال لنذهب |
| tutuklusun! seni tutukluyorum. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال سألقي القبض عليك |